San Diego Üniversitesi’nden bilim insanları, insanların hangi yaşta yaşamın anlamını bulduklarını anlamak için bir çalışma gerçekleştirdi. Bilim insanlarının 21 ile 100 yaşları arasındaki 1.042 kişi ile yaptıkları görüşmelere dayanan çalışmanın bulguları, Clinical Psychiatry dergisinde bu hafta yayınlandı.
Clinical Psychiatry’de yayınlanan makalenin yazarlarından olan San Diego Üniversitesi’nden Awais Aftab, her insanın anlam arayışının farklı olduğunu, insanların aradıkları anlamı bulmak için hayatlarında önemli olan şeyleri birkaç şeye indirgediklerini söylüyor.
Aftab, gerçekleştirdikleri çalışma ile ilgili olarak Inverse’e yaptığı açıklamada, “Mevcut araştırmalar, tutarlı bir kimliğe sahip olma duygusu, arkadaşlarla ve aile üyeleriyle ilişkiler kurma, bir başarı hissi sağlayan ve topluma katkıda bulunan uzun vadeli hedeflere dahil olmak gibi hayati bir role işaret ediyor” dedi.
Araştırmacılar, araştırmaya dahil olan katılımcıları yaş ortalaması 42 olan ve yaş ortalama 80 olan iki gruba ayırdılar. Yapılan araştırmaya göre insanlar, 20'li ve 30'lu yaşlarında anlam arayışına girerler ve anlam bakımından daha az varlık gösterirler. Awais Aftab, bu durumun sezgisel olduğunu söylüyor. Bu yaşlarda insanlar psikolojik gelişimin çeşitli aşamalarından geçmekte ve aktif olarak arkadaşlıklar, kariyer veya ilişkiler aramaktadırlar.
İnsanların 20’li ve 30’lu yaşlarındaki bu arayışı normaldir. Ancak bu arayış insanların sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Araştırmanın sonuçları, bu yaşlardaki anlam arayışının ruh sağlığı ile negatif bir ilişki içinde olduğunu gösteriyor.
Gerçekleştirilen araştırmaya göre insanların anlam arayışı ilerleyen yaşlarda bir cevap buluyor. Aftab, 40 ve 50’li yaşlarda insanların kariyer ve ilişkiler kurma eğiliminde olduklarını söylüyor. Bu yaşlarda hayatın anlamı için aktif anlam arayışı azalır ve yaşamın anlamlı olduğu algısı artar.
Sağlık durumu, hayatı anlamlandırmada kritik bir öneme sahip
60 yaşına gelindiğinde ise hayatın anlamını aramak artık iyice azalır. 60’lı yaşlarda hayatın anlamını bulmuş olma hissi doruğa çıkar. 60’lı yaşlarda hayatın anlamını bulmuş olma hissinin bu kadar yüksek olması, hem gelişmiş ruh sağlığı hem de gelişmiş fiziksel sağlıkla ilişkilidir.
Araştırmanın yazarlarından Awais Aftab, insanların 60 yaşından sonra tekrar hayatın anlamını arama başladıklarını söylüyor. Aftab, “Emeklilik ve artan sağlık sorunları ile yaşamlarında kurulan anlam kaynakları kaybolmaya başlıyor ve insanlar başka anlam kaynakları aramaya başlıyorlar” dedi.
İnsanların, düşüncelerindeki bu büyük değişiklikte sağlık sorunları, önemli bir rol oynuyor. Ancak bu durum bütün insanlar için geçerli olmayabilir. Kültürel faaliyet, hobiler ve egzersizlerin, insanların yaşamı boyunca hem fiziksel hem de zihinsel olarak formda kalmalarına yardımcı oluyor.
Hayatı anlamlandırmak, sağlıklı kalmaya yardımcı oluyor
Araştırmacılar, psikiyatrların insanların yaşamları boyunca amaçlarını nasıl belirlediklerini göz önünde bulundurmaları gerektiğini söylüyorlar. Anlam arayışı, insanları hem erken yaşlarda hem de geç yaşlarda sağlıklı tutmaya yardımcı olabilir.
Araştırmanın sonuçları, yaşamda anlam bulmanın bedensel ve ruhsal sağlık açısından yüksek kazanç getirdiğini gösteriyor. Ancak bu anlamı bulmak mutlaka on yıllarca sürecek bir arayışı gerektirmez. Awais Aftab, grup terapilerinin, geleneksel insan ilişkileri geliştirmenin, organik çıkarlar ve hobiler geliştirmenin hayatın anlamını bulmada faydalı olabileceğini açıkladı.
