Yapıları depreme dayanıklı yapan bu teknoloji, eğer yıllar önce ülkemizde daha sık kullanılmış olsaydı bugün depremin acıları bu kadar yoğun olmayacaktı.
Yıllardır dünyada kullanılan, ülkemizde bazı yapılara yerleştirilen "sismik izolatörler", depremin yarattığı sarsıntıyı sönümleme özelliğine sahip.
Betonarme perdelerin ve taşıyıcı kolonların altına yerleştirilen sismik izolatörler, deprem sırasında sağa ve sola doğru kayarak depremin etkisini azaltıyor.
Yük altındaki izolatör sistemi, üst katların hissedeceği sarsıntıyı %80'e kadar azaltabiliyor. Böylece binalarda hasar oluşmasının önüne geçiliyor.
Depremin yarattığı enerjiyi sönümleyerek binanın hasar görmesini engellemesinin yanı sıra mobilyaların ve armatürlerin düşmesi sebebiyle oluşabilecek tehlikeleri de minimuma indiriyor.
İzolatörler, kolonlara yerleştirilmeden önce iki aşamada kontrol ediliyor.
Çok zorlu yüklemelere tabi tutulan prototiplerin; düşeyde 2.000 ton, yatayda 200 ton yükleme kapasitesi bulunuyor. İnce kauçuk tabakaların ve çelik plakaların katmanlanmasıyla üretiliyorlar.
Kauçuk tabakalar sayesinde ozon, zararlı ultraviyole ışınlar, çeşitli kirleticiler, kimyasallar, pas ve neme karşı dayanıklılığı bulunuyor. Böylece zamanla oluşabilecek malzeme bozulmaları önlenmiş oluyor. 60 yıla kadar dayanabilme özelliği de bulunuyor.
Türkiye'de 100 ve daha üzeri yataklı hastanelerde bu sistemin kullanılması 2013 yılından beri zorunludur.
1. ve 2. deprem bölgelerinde inşa edilen hastanelerin altında bu sismik izolasyonlar bulunuyor.
Maliyetine gelecek olursak... Çok katlı binalar için binanın maliyetinin neredeyse %5 -%10 kadarı ediyor. Kullanılan izolatör sayısına, boyutuna ve çeşitli parametrelere göre farklılık gösterebiliyor.
Ülkemizdeki son depremde de gördük ki bu izolatörlerin kullanımı ne yazık ki hâlâ yaygın değil. Sadece bazı binalarda değil her binada zorunlu tutulması gerektiği gün gibi ortada.
- Kaynaklar: Deprem İzolasyon, Teknolojik İzolatör Sistemleri