Dünya üzerindeki en garip bitkilerden biri olan muz, 3 zincirli genetik yapısı ve hemen hepsi birbiriyle genetik olarak çok yakın olan üyeleriyle uzun zamandır dünyanın dört bir yanında tüketiliyor. Bu türün en büyük düşmanı ise Fusarium oxysporum adlı bir mantar türü. Bugüne kadar, onlarca yıldır Asya, Afrika ve Avustralya’da muz yetiştirilen bölgeleri vuran mantar sonunda Güney Amerika’ya da ulaştı.
Birleşmiş Milletler: Bu mantar muzların sonunu getirebilir
Birleşmiş Milletler’e göre insanlar için bir zararı bulunmayan bu mantar, söz konusu muz olduğunda çok ciddi hasar veriyor. Bitkinin köklerine saldıran ve sıvı ve mineral taşımasını sağlayan damar sistemini kullanılmaz hale getiren bu yapı, bitkinin ölümüne neden oluyor. Bu mantar bir defa toprağa bulaştığında toprağın tedavisi oldukça zor oluyor.
Bizim bildiğimiz haliyle muz, işlenmiş muzdur ve bu tür, aseksüel olarak ürer. Yani teknik olarak her muz, kendi atalarının klonudur. Bu nedenle de bir muzu etkileyen bir hastalık bir diğerini de neredeyse şaşmaz bir kesinlikle etkileyecektir.Devlet yetkilileri, La Guajiara bölgesindeki 175 hektarlık bir bölgede mantarın ortaya çıktığını açıkladı. Bölgedeki etkilenen toprak karantina altına alındı ve mantarın yayılmasını engellemesi amacıyla yok edildi.
Genetik mühendisliği muzları kurtarabilir
Muzların kurtulması için pek çok çözüm önerisi gündeme geliyor. Bunlardan biri de muzların genetiğini değiştirerek TR 4 tipi bakterilere bağışık hale gelmelerini sağlamak. muzlar için gerçek anlamda kıyamet senaryosu olan bu durumdan CRISPR çalışmaları ve genetik müdahaleler muzları kurtarabilir.
Ancak bu durumda da mantarın yeniden evrim geçirmesi söz konusu olacaktır. Mantarların doğal evrimi ve yayılması, bilim insanlarının yeni muz evrimleştirip tohum dağıtmasından hızlı olacaktır.
