Bundan birkaç ay önce sosyal medyada gündeme gelen, Kanada’da bir akvaryumda esir edilmiş Kiska adlı balinayı hatırlıyor musunuz? Kiska, 44 yıllık yaşamının 42 yılını esaret altında geçirdi. Bir arada yaşadığı 5 yavrusu ve arkadaşlarının da ölümünden sonra 10 yıl boyunca beton bir tankın içinde tek başında yaşadı. ‘Doğal olarak’ psikolojisi bozulan Kiska’nın kafasını duvara vurarak intihar etmeye çalıştığı anları o günlerde hepimiz acı ve öfkeyle izledik.
Ne yazık ki tutsak edildiği alanda psikolojisi bozulan Kiska yalnız değil, kafeslere hapsedilen her hayvan aynı şeyleri yaşıyor ve hissediyor. Birkaç ay önce açığa çıkan bu olayın bir başka örneği bugün Türkiye’de yaşandı. Antalya’da bir yunus parkında yaşananlar, Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.
Akvaryumlarda teşhir edilen yunusların dişleri çekiliyor
Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nin bildirisi, burada tutsak edilmiş bir yunusun yaşadıklarının birinci ağızdan anlatılmasıyla başlıyor. Keşke yaşananları anlamak ve yapılan haksızlıkların önüne geçmek için kendimizi onların yerine koymamızın gerekmediği bir dünyada yaşıyor olsaydık. Ancak hayvanların da tıpkı biz insanlar gibi hissedebilir canlılar olduğunu hatırlatmak adına bir yunusun akvaryumda yaşadıklarını HAKİM’in dile getirdiği şekilde aktarıyoruz:
“Ben Ada. Antalya, Kemer Ayışığı Dolphin Park’ta insanlar tarafından tutsak edildim. Burayı ziyarete gelen insanlara 'gösteri yapmak, onlarla yüzmek ve onları eğlendirmek' zorunda bırakılıyorum. İnsanlarla yüzerken ya da eğitim esnasında içgüdüsel bir tepki gösterip kimseyi ısırmayayım diye dişlerimi çektiler, çenemin yapısı bozuldu. Gülüyormuş gibi gözüken yüz ifademe bakıp mutlu olduğumu düşünenler yanılıyor. Burada tutsağım ve işkence görüyorum...”
Çene yapısı bozulan Ada’ya yakından bakın
Hayvanların ne gerekçeyle olursa olsun tutsak edilmesi zaten kabul edilemezken bu canlılar; hayvanat bahçeleri, sirk, akvaryum ya da yunus parklarında tamamen ticari getirileri nedeniyle yasal olarak hapsedilirler. Yaşamlarının sonuna kadar her geçen an, maruz kaldıkları acı katlanarak artar.
Ada ve daha niceleri, denizlerde özgürce yüzmesi gerekirken böyle “su birikintilerinde” esir ediliyor. Üstelik burada hayvanlar ziyaretçileri memnun etmek ve onları eğlendirmek için aç bırakılıp, yiyeceklerle koşullandırılarak birtakım eylemleri yapmayı alışkanlık haline getiriyor. HAKİM’e gelen ihbarla birlikte gönderilen fotoğraflarda da görüldüğü gibi, bu hayvanlar sağlıklı bir yaşamın mümkün olmadığı daracık kirli havuzlarda tutsak ediliyor. Bu alanlarda yaşam onlar için eziyete dönüşüyor.
Tutsak edilen her hayvan, yaşadığı stresin etkisiyle anormal tekrarlayan davranışlar (İleri ve geri adımlar atma, sallanma vb.) sergiler. Sebepsizmiş gibi görünen aynı hareketi tekrarlama eylemi burada yaşanan zulmün en büyük kanıtını oluşturur. Tıpkı daha önce Antalya’da bir hayvanat bahçesindeki boz ayı, İstanbul Çekmeköy’de bir hayvanat bahçesindeki kurt, Kanada’da bir akvaryumdaki balina gibi… Kemer’deki akvaryumda mahkûm edilen bir diğer yunus da stresten kafasını fayanslara vuruyor.
Hayvan Hakları İzleme Komitesi, bildirilen bu durum üzerine Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacağını; Tarım Orman Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’ndan denetim isteyeceklerini duyurdu.
Yunusların yaşadıkları ortamdan fotoğraflar:
Hayvanlarda gözlenen 'Anormal Tekrarlayan Davranış' örnekleri:
Antalya hayvanat bahçesindeki Boz Ayı:
Çekmeköy hayvanat bahçesindeki Kurt:
Kanada'daki akvaryumdaki Balina: