Lamborghini. İsmi bile yürekleri hoplatan, süper spor otomobil denince akıllara ilk gelen markalardan biri olan, destansı otomobillerin üreticisi. Tasarımları ile efsaneler yaratan, muazzam güçlü motorları ile yolların efendisi konumunda anılan İtalyan marka, dünyanın belki de en çok hayal edilen otomobillerini üretiyor.
Peki bu rüya araçların nasıl hayat bulduklarını hiç merak ettiniz mi? İşte sizler için hazırladığımız, Lamborghini ve kurucusu Ferruccio Lamborghini’nin bir hayat dersi niteliğindeki ilginç hikayesi.
1. Akılalmaz vizyonun doğuşu:
Dünyaca ünlü İtalyan markanın kurucusu Ferruccio Lamborghini, 28 Nisan 1916’da İtalya’da dünyaya geldi. Çiftçi bir ailenin çocuğu olan Lamborghini, küçük yaşlarından itibaren teknik konularla oldukça ilgili olan bir çocuktu. Bu nedenle lise eğitimini, teknik eğitim veren bir okulda tamamladı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında, İtalya hava kuvvetlerine katılarak savaşın içinde bulunmayı tercih eden Lamborghini, 1944 senesinde İngilizlere esir düştü.
İngilizler, detaylı teknik bilgilere sahip olması nedeniyle Lamborghini’yi motor bölümünde çalıştırdılar. Bu durum onun için esaretten çok bir ödül niteliği taşıyordu. Burada geçen yıllarında, otomobil ve motorlar konusunda, teorik bilgilerini pratiğe dökerek büyük bir deneyim kazandı. Bozuk araçları tamir etmeyi ve farklı parçalardan araç üretmeyi de yine burada geçirdiği yıllarda öğrenecekti.
Savaş esareti bitip, ülkesine döndükten sonra artık Lamborghini yavaş yavaş girişimci kimliğini kazanmaya başladı. İtalya’daki köyünde, savaştan kalma parçaları kullanarak çiftçilerin sorunlarına yardımcı olacak çözümler üretmeye başlayan genç girişimci, zaman içerisinde soy ismini verdiği markasıyla anılan traktörler üretmeye başladı.
Lamborghini markası, yıllar içerisinde o kadar popüler ve tercih edilen bir marka haline geldi ki artık parçalarının tamamının sıfırdan üretildiği bir fabrikanın kurulması kaçınılmaz oldu. Fabrikada üretilen traktörlerde kullanılan teknoloji, oldukça merak edildiği için ziyaretçi akınına uğruyordu. Bu popülerlik ise fabrikanın kurucusu olan Ferruccio Lamborghini’yi yavaş yavaş İtalya’nın en zengin insanlarından biri yapıyordu.
Traktör üretimi sayesinde bir servet kazanan Lamborghini, klima ve merkezi ısıtma sistemlerine de yatırım yaptı. Bu sektörlerde de oldukça büyük bir başarı kazanan ünlü girişimci artık İtalya’nın en zenginlerinden biriydi. Küçüklükten itibaren var olan otomobil tutkusu, artık Lamborghini için gerçeğe dönüştürülmesi kolay bir hayaldi.
Başarılı iş adamı, zamanın popüler araçları Jaguar, Mercedes, Alfa Romeo, Maserati gibi birçok farklı araca sahip olmuştu. Hatta günümüzde Fiat 500 olarak bildiğimiz aracın büyükbabası olan Topolino modelini, 500cc’den 750cc’ye çıkararak modifiye edip yarışlara katıldı. Bu yarış kaza ile sonuçlanınca ise pistlere erkenden veda etti.
Ferrari tutkusundan doğan marka:
Ferruccio Lamborghini’nin çok sayıda spor arabası mevcuttu, ancak öyle bir tutkusu vardı ki onun aynı zamanda tüm hayatının değişmesine neden oldu. O tutkunun adı Ferrari’ydi. İlk Ferrarisi 250 GT modeli olan iş adamı, bu aracı o kadar çok beğenir ki, üç adet daha Ferrari aldı. Tutkuyla bağlı olduğu Ferrari’lerinde zaman içerisinde aynı debriyaj problemi baş gösterdi. Araçlarını servise götüren Lamborghini, problemine bir türlü çözüm bulamadı.
Ferrari’nin kurucusu Enzo Ferrari ile görüşmek isteyen Lamborghini, saatlerce bekletildi. Bu görüşme talebinden, hem kendi hem de otomobil dünyasının kaderini değiştirecek bir yanıt aldı. Söylenilenlere göre Enzo Ferrari, kendisi ile görüşmeyi kabul etmedi ve Lamborghini’yi küçümseyerek ona kendi işine bakmasını, spor araba üretimini de Ferrari’ye bırakmasını söyledi.
Sevgiden doğan nefretle, Ferrari'ye rakip olmak:
Ünlü traktör üreticisi bu duruma çok sinirlendi. Fabrikasına döner dönmez, debriyaj problemini kendi çözmeye karar verdi. Otomobilin teknik aksamı ile uğraşırken, traktörleri ile olan benzerlikler dikkatini çekti. İşte o an Ferruccio Lamborghini, Ferrariler gibi hızlı ama onlardan çok daha dayanıklı otomobiller yapmaya karar verdi. Eski Ferrari mühendisleri Gianpaolo Dallara ve test sürücüsü Bob Wallace'ı işe alarak hemen çalışmalara başlayan başarılı iş adamı, sadece 4 ay gibi kısa bir sürede 350GT modelini piyasaya sürdü.
İşte bu model, Ferrari’nin hala en büyük rakibi olan, dünyanın en hızlı otomobillerinden biri olacak Lamborghini’nin doğuşu olur:
Lamborghini, yıllar içerisinde her ürettiği model ile çığır açmaya devam etti. Estetik çizgileri, sürati ve sahip olduğu güç ile hızla ün kazanan bu araçlar, spor araçların vazgeçilmezlerinden olacağını gösterir. Miura, Countach, Diablo, Murcielago, Reventon ve hala üretimde olan Aventador gibi otomobil tarihine adını altın harflerle kazıyan araçlar, Lamborghini imzasıyla üretildi. Dev İtalyan markası günümüzde sadece lüks otomobiller değil aynı zamanda bir servet değerinde olan sürat teknelerinin motorlarını da üretiyor.
Ferruccio Lamborghini, 77 yaşında hayal ettiklerini gerçekleştirebildiği, harika bir hayatın ardından yaşama gözlerini yumdu. Ardında milyonların hayallerini süsleyen bir marka bırakmakla kalmadı, aynı zamanda herkesin ders çıkarması gereken inanılmaz bir başarı hikayesi bırakıyor.
Halk arasında “LAMBO” diye tabir edilen marka hakkında ufak notlar:
- Markanın amblemi olan Boğa, kurucusunun burcunun boğa olmasından dolayı seçilmiştir.
- Otomobil modellerine verilen isimlerin her biri, farklı hikayesi olan boğaların isimlerinden esinlenilmiştir. Örn: Çığır açan tasarıma sahip olan Murciélago modeli, ismini 24 kılıç darbesine rağmen ölmeyen boğadan alır.
- Lamborghini, günümüzde Volkswagen grubuna aittir. Araçların parçalarının yaklaşık %70’i el yapımıdır.
- Dev markanın kendine ait bir test pisti yoktur. Araçlar, fabrikanın bulunduğu İtalya'daki San't Agata köyünün yollarında denenir. Test pilotlarının yediği trafik cezalarını firma üstlenir.