Aslında teoride işe yaramaz gözüksede uygulama kısmında başarılı sonuç veren bir yöntem. Rüzgarlı koşullarda ağaçların tepkilerini araştıran araştırmacılar, ağaçların titreşim hareketlerinin enerjiye dönüşebileceğini keşfetmişler. Piezoelektrik bir malzeme olan poliviniliden flüorür (PVDF) kullanarak minik ağaç konseptleri tasarlayan araştırmacılar, küçük miktarda da olsa elektrik enerjisi üretmeyi başarmışlar. Bir sonraki adım, bu sistemi daha da geliştirmek.
Harvard Üniversitesi'ndeki bilim insanları, enerji üreten bakterileri kir ile güçlendirerek yeni bir pil üretmeyi başardılar. Özellikle Afrika'daki köyler gibi elektriğin sınırlı miktarlarda bulunduğu yerlerde son derece önemli bir proje olarak hayata geçirilecek sistem sayesinde el feneri, hatta telefon bataryası, bu sistemle şarj edilebilecek.
İnsan nüfusu artmaya devam ederken giderek artan atık üretimimiz de yenilenebilir enerji kaynakları arayan şehir plancılarına bir nevi yeni arayışlar için fikir oluyor. Ülkedeki çöplerin %99'unu çöp alanlarından alarak atık enerjiye dönüştüren İsveç, bu sayede öylesine verimli şekilde elektrik üretmekte ki artık atık enerji fabrikaları için başka ülkelerden çöp ihtal eder bile olmuşlar.
Evinizi enerji üreten dev bir kaynağa çevirecek, akıllı tuğlalar. Mikropların metabolik gücünden yararlanan tuğlalar, bu sayede güneş enerjisini, atık suyu ve havayı temiz enerjiye dönüştürebilmekte. İlk prototipler şu an için sadece LED lambayı aydınlatabilecek miktarda enerji üretebilmekte ancak sistemlerin geliştirilmesi devam ediyor.
New York merkezli EnGoPLANET, yürüyüş yollarına gömülü kinetik enerji pedleri ile güçlendirilmiş özel sokak lambaları tasarlayarak hem fosil yakıtların enerji bağımlılığını azaltmaya, hem de yenilebilir enerji kaynaklarının ne denli başarılı şekilde kullanılabileceklerine dikkat çekmekte.
Dünya'nın en enteresan ve yenilenebilir enerji projelerinden biri İzlanda'dan gelmekte. Kuzeyin küçük ülkesinde, enerji kaynağı olarak Dünya yüzeyinin derinlerinde bulunan ve sıcaklığı 1000 dereceye kadar çıkan sıvı magma kullanılmakta. Sıvı magmadan elde edilen jeotermal enerji, dünyanın en düşük maliyetli elektrik kaynaklarından biri olarak karşımıza çıkmakta. İzlandalıların bu proje için kullandıkları isim ise Thor.
