Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri olan kanser hakkında dünya üzerinde birçok noktada sayısız araştırma yürütülüyor. Bu araştırmalardan bazıları tedaviye odaklanırken bazıları da kanserin teşhisini konu ediniyor. Kanserin tedavi süreci için oldukça önemli olan erken teşhis adına bazı testler geliştirilmiş olsa da Dana-Farber Kanser Enstitüsü'nden gelen test, birden fazla kanser türünü başarıyla tespit edebilmesiyle diğerlerinden ayrılıyor.
GRAIL isimli şirketin desteğiyle üretilen yeni test, genlerin aktif ya da inaktif durumlarını etkileyen kimyasal etiketleri görüntülemek için DNA üzerinde yeni nesil bir sıralama teknolojisi kullanıyor. Kanser hastası teşhisi konulan ve kanser hastası olmayan insanlardan oluşan 3.600 kişilik gönüllü grupla yapılan çalışmalarda, testin başarılı şekilde kanseri tespit ettiği belirtiliyor.
Test, kanserin teşhisi için 'metil gruplarına' odaklanıyor:
Geliştirilen yeni kan testi, kanser teşhisinde kullanılan sıvı biyopsi testlerinin aksine DNA üzerinde "metil grupları" olarak adlandırılan değişikliklere odaklanıyor. Metil gruplarının; genlerin aktiflik ve inaktiflik durumlarını kontrol etmesinden yararlanan yeni test, normal olmayan "metil grubu dizilimleri" sayesinde kanseri tespit edebiliyor.
Kanserin teşhisi için bir kilometre taşı sayılabilecek bu testin geliştirilmesini konu alan araştırmanın başyazarı Geoffrey Oxnard, daha önceki çalışmalarında metil gruplarına odaklanarak yapılan analizlerin, birden fazla kanser türünü tespit etmeden daha verimli olduğunu tespit ettiklerini ve yaptıkları yeni çalışmanın, bu tür testlerin kanser teşhisinde önemli rol oynayacağını gösterdiğini söyledi.
Testlerde %99,4 doğruluk oranı yakalandı:
3.528 kişiden oluşan gönüllü gruptan örnekler alan ekip, yeni test ile kanserli kişileri tespit etmeye çalıştı. Gönüllü grupta 1.530 kanser hastası, 2.053 de kanser hastası olmayan birey yer alıyordu. Ayrıca denek grubundaki hastalar; meme, safra kesesi, mide, akciğer, lösemi, yumurtalık ve pankreas kanseri gibi 20'den fazla kanser çeşidine sahip hastalardan seçilmişti.
Elde edilen sonuçlara göre test, kanserli kişileri %99,4 oranında doğru tespit etti. Tespitteki duyarlılık, kanserin 1. evresinde %32, 2. evresinde %85, üçüncü evresindeyse %93 olarak açıklandı. Ayrıca test, kanserli hastaların hangi organında kanser olduğunu da %89'luk oranla doğru tespit etti.
Kanser teşhisi konusundaki bu önemli gelişme, önümüzdeki yıllarda tedavi süreçlerini de etkileyebilir. Belki de önümüzdeki birkaç yılda kanser, mücadele edilmesi kolay bir hastalık hâline gelebilir. Tamamını buraya tıklayarak ulaşacağınız sayfadan inceleyebileceğiniz çalışmanın nasıl sonuçlar doğuracağını gelecek yıllarda hep birlikte göreceğiz.