Eminiz ki her şey bambaşka olur, bugünkü “savaş” kavramının yerini dostluk bile alabilirdi.
Tabii bunlar yalnızca ihtimal. Biz bir de yapay zekâya bu soruyu yöneltmek istedik. Cevaplarının gerçekliği karşısında biraz üzülebilirsiniz…
I. Dünya Savaşı olmasaydı en önemli farklardan birisi imparatorlukların dağılmaması olurdu.
I. Dünya Savaşı’nın en büyük sonuçlarından biri, büyük imparatorlukların çöküşüydü (Avusturya-Macaristan, Osmanlı, Rus İmparatorluğu, Almanya’daki Hohenzollern monarşisi). Savaş olmasaydı, bu imparatorluklar belki de modern ulus devletlerine dönüşmeden daha uzun süre varlığını sürdürebilirdi. Özellikle Osmanlı Devleti’nin daha yavaş bir çözülme süreci yaşaması ve Orta Doğu'nun farklı bir şekil alması olasıydı.
I. Dünya Savaşı, Rusya'daki Bolşevik Devrimi’nin katalizörüydü. Eğer savaş olmasaydı, Çarlık Rusya'sı daha uzun süre ayakta kalabilir ve Sovyetler Birliği’nin kuruluşu ertelenebilir ya da hiç yaşanmayabilirdi. Bu da Soğuk Savaş döneminin ve dünya çapındaki komünist hareketlerin yükselişini engelleyebilirdi.
En önemli nedenlerden birisi: II. Dünya Savaşı yaşanmazdı.
I. Dünya Savaşı’nın doğrudan sonuçlarından biri de Almanya’nın yenilmesi ve Versay Antlaşması ile ağır yükümlülüklere tabi tutulmasıydı. Bu ekonomik ve toplumsal sorunlar Hitler’in yükselişine zemin hazırladı. Eğer savaş olmasaydı, Almanya bu kadar ağır bir darbe almayacak, dolayısıyla Nazizm gibi radikal ideolojiler belki de iktidara gelmeyecek ve II. Dünya Savaşı yaşanmayacaktı. Avrupa'nın büyük yıkımı önlenmiş olurdu.
Savaş, Avrupa'daki birçok monarşiyi zayıflattı ve devirdi. I. Dünya Savaşı olmasaydı, Avrupa’da daha fazla monarşik rejim varlığını sürdürebilir ve günümüzde bile bu monarşiler siyasi olarak daha etkili olabilirlerdi.
Amerika’nın küresel bir güç olarak yükselişi yavaşlayabilirdi.
ABD, I. Dünya Savaşı sonrasında dünya sahnesinde bir süper güç haline geldi. Savaş olmasaydı, ABD'nin bu denli hızlı bir şekilde uluslararası arenada yükselmesi ertelenebilirdi. Avrupa hala dünyanın merkezinde bir güç odağı olarak kalabilir ve ABD’nin 20. yüzyıldaki hâkimiyeti daha yavaş gelişebilirdi.
Savaş, özellikle askeri teknoloji başta olmak üzere birçok alanda büyük ilerlemelere yol açtı. Hava kuvvetleri, tanklar, kimyasal silahlar ve radyo gibi teknolojiler savaşın sonucu olarak geliştirildi. Savaş olmasaydı, bu teknolojik ilerlemeler daha yavaş bir hızda gerçekleşebilir ya da tamamen farklı bir yoldan ilerleyebilirdi. Belki de şu an çok daha farklı bir teknolojik dünya içinde yaşıyor olabilirdik.
Belki de tek iyi sonucu: Kadın hakları bu kadar hızlı gelişmeyebilirdi.
I. Dünya Savaşı sırasında erkeklerin cepheye gitmesi, kadınların birçok iş alanında daha aktif rol almasına neden oldu. Bu süreç, kadın hakları ve kadınların işgücüne katılımı açısından önemli bir dönüm noktasıydı. Savaş olmasaydı, kadın hakları hareketleri bu kadar hızlı gelişmeyebilir ve kadınların sosyal ve ekonomik hayattaki konumları daha geç güçlenebilirdi.
Savaşın ardından Milletler Cemiyeti kuruldu, bu örgüt daha sonra Birleşmiş Milletler'e dönüştü. Savaş olmasaydı, uluslararası barış ve güvenliği sağlama amacı güden bu tür organizasyonlar daha geç ortaya çıkabilir ve küresel diplomasi farklı bir yol izleyebilirdi.
Avrupa sınırları daha farklı olabilirdi.
Savaş sonrasında, Versay Antlaşması ve diğer anlaşmalarla Avrupa'nın siyasi haritası tamamen değişti. Yeni devletler kuruldu, bazı topraklar el değiştirdi. Eğer savaş olmasaydı, bu sınır değişiklikleri yaşanmaz ve günümüzde Avrupa haritası çok daha farklı olabilirdi. Özellikle Polonya, Çekoslovakya ve Yugoslavya gibi ülkeler hiç var olmayabilirdi.
Peki bugün ne farklı olurdu?
Eğer I. Dünya Savaşı hiç yaşanmasaydı, bugün dünyanın süper gücü olarak ABD değil, belki de hâlâ Avrupa imparatorlukları olabilirdi. Kadın hakları, uluslararası barış çabaları ve demokratikleşme süreçleri daha yavaş ilerleyebilirdi. Ayrıca, dünya savaşı olmadığı için büyük yıkımlar ve ekonomik krizler de yaşanmayabilir, bugünkü siyasi dengeler daha istikrarlı olabilirdi.
Daha az travmatik bir 20. yüzyıl yaşanmış olacağından, belki de daha fazla bilimsel ilerleme veya kültürel gelişim konuşuyor olurduk. Mesela II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan bilimsel gelişmeler (nükleer enerji, jet motorları, roket teknolojisi) yerine, barışçıl gelişmelere daha çok odaklanmış bir dünya tartışma konusu olabilirdi.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: