Peki, neden bisiklet tekerleklerinin basıncı, devasa otomobil lastiklerinden daha yüksek olmalı?
Yapısal özelliklerinin yanı sıra fizik dersine de hazırsanız detaylara bakalım.
Daha az sürtünme, daha fazla hız
Yüksek basınç, bisiklet tekerleklerinin yolla temasını azaltarak sürtünmeyi en aza indiriyor. Bir bisikletçinin en büyük düşmanı da sürtünme ve bu sürtünme ne kadar az olursa, sürüş o kadar verimli hâle geliyor. Yüksek basınç sayesinde tekerlekler daha az esniyor ve bu da yolda hız kazanmayı kolaylaştırıyor.
Otomobiller ise geniş ve daha düşük basınçlı lastikleriyle, büyük kütlelerini yolda sabit tutmak için daha fazla yüzey temasına ihtiyaç duyuyor.
Daha yüksek basınca ihtiyaç duyulmasının bir diğer sebebi de ağırlık-basınç dengesi.
Otomobillerin lastikleri, aracın tüm ağırlığını dört tekerleğe eşit olarak dağıttıkları ve geniş bir yüzey alanı olduğu için basınç da çok yüksek olmuyor.
Ancak bisikletlerde durum farklı. Bisikletin ağırlığı ve sürücünün ağırlığı, iki tekerlek üzerinde toplanıyor. Küçük hacimli tekerlekler ise bu ağırlığı desteklemek için daha fazla basınca ihtiyaç duyuyor.
Eğer bisiklet lastiklerinde basınç düşük olursa, tekerlekler yola daha fazla gömülüyor, bu da sürtünmeyi ve sürüş zorluğunu arttırıyor.
Konfor ve performans arasındaki denge
Tabii ki yüksek basınç, sadece hız ve performans anlamına gelmiyor ve sürüş konforunu da etkiliyor.
Bisiklet tekerlekleri, yolun tüm engebelerini daha sert bir şekilde hissetmenize neden olduğundan basıncı çok yüksek tutmak her zaman iyi bir fikir değil.
Ancak düşük basınç da lastiklerin formunu bozuyor ve yolda dengesiz bir sürüşe yol açabiliyor. Bu nedenle, basınç seviyesini ideal aralıkta tutmak gerekiyor. Otomobil lastiklerinde ise geniş yüzey alanı, daha düşük basınçla bile rahat ve dengeli bir sürüş sağlıyor.
Ortalama bir otomobil lastiği genellikle 30-35 psi basınca sahipken bir bisiklet lastiği 80 psi’den 130 psi’ye kadar çıkabiliyor.
Bunları da inceleyebilirsiniz: