Geleceği şekillendiren iki teknoloji karşı karşıya: Blok zincirleriyle ve yatırımcılarıyla gücüne güç katan kriptokrasi ve kuantum bilgisayarlar. Bunlardan ilki, bağımsız ekonomik sistemlerin temelini atıyor. İkincisi ise güvenlik açıklarını daha da saldırıya açık hale getiriyor.
Bilişim dünyasının farklı köşelerinde destanlar yazılıyor ve uzmanlara göre kripto paralar, geleceğin ekonomik sistemlerini belirleyecekler. Hiçbir devletin kontrolünde olmayan, merkeziyetçilikten uzak bu ekonomi sisteminin ayakta durabilmesi için bilgisayarlara ve internete ihtiyacı var. Hatta geleneksel finans yöntemleri ve bankalardan daha güvenli olmaya başladı bile.
Singapur Ulusal Üniversitesi araştırmacılarından Divesh Aggarwal ve meslektaşlarının, söz konusu iki bilişim devrimi hakkında dikkat çekici bir araştırması var. Ekip, kuantum bilgisayarların Bitcoin’in geleceğini nasıl tehdit altına alabileceğini mercek altına aldı.
Bitcoin’in internet ortamındaki varlığı, verilerin matematiksel algoritmalarla dijitalleştirilmesine bağlı. Yapılan her işlem, sayısal olarak blok zincirlerini destekliyor. Güvenlik için yapılan şifreleme protokolleri, günümüz bilgisayarlarıyla blok zincirleri oluşturmayı imkansız hale getiriyor.
Kriptokrasi aldatılıyor:
Aggarwal ve arkadaşları, kriptokrasiye karşı olan tehditleri iki başlık altında inceliyorlar. Birincisi, yüksek hızlı kuantum bilgisayarların, mevcut bilgisayarlardan çok daha hızlı madencilik yapabilmesi. İkincisi ise bu bilgisayarların, kripto sistemlerindeki güvenlik engellerini gofretten yapılmış bir duvar gibi paramparça etme potansiyeli.
Kuantum bilgisayarlar öylesine hızlı ve güçlüler ki, şu an madencilik işine giren bir kişi kuantum bilgisayarlarla çalışmaya başlarsa, kripto para madenciliğinin %50’sini kontrol altına alabilir. Araştırmalar, önümüzdeki 10 yıl içinde madenciliğin standart sistemlerden koparak kuantum bilgisayarları tarafından yapılacağını öngörüyor. An itibariyle tüketici elektroniğine dahil edilemeyen kuantum sistemler, yavaş yavaş evimizdeki ve cebimizdeki bilgisayarların yerini alacaklar.
İkinci ve en önemli başlık olan, günümüzün şifreleme anahtarlarını yok etme tehdidine gelince, Bitcoin'in güvenlik protokolünün bir parçası olan güvenlik önlemlerinin hepsi saf dışı kalıyor. İki şifreli bu sistemler, mevcut saldırı seçenekleri karşısında dayanıklı olsalar da kuantum bilgisayarlar, oyunun kurallarını değiştirebilir.
Verilere göre 2027 yılına geldiğimizde kuantum bilgisayarlar, kriptokrasinin güvenlik duvarlarını gofret gibi parçalayacak. Bu güvenlik tehdidi sadece Bitcoin'e özgü değil, hemen hemen internete bağlı olan her şeyde benzeri güvenlik önlemleri var.
Çağımızın en önemli buluşlarından olan kuantum bilgisayarlar, bugün bilimsel araştırmalar için kullanıyorlar. Çin ise bu konuda diğer ülkelere göre bir adım daha önde. Çünkü uzayda bile insansız bir uydu içerisindeki kuantum sistemlerle araştırma yapıyorlar.
Kuantum bilgisayarlar, tüketiciler tarafından satın alınabilecek şekilde üretilmeye başladığı zaman, kriptokrasinin kuralları değişecek ve parası olan, parası olmayanı ezmeye başlayacak. Tıpkı şu an içinde bulunduğumuz sistem gibi, kapital krizlere ve kısır döngülere devam edeceğiz.
