Bilim insanları, farklı bitki türleri üzerinde yaptıkları anestezi testi çalışmasından bu sonucu çıkardılar.
Araştırmacılar Venüs sinek kapanı, Mimoza yaprakları (aynı zamanda utangaç bitki olarak da bilinir), bezelye papyonu ve güneş süsü bitkilerine eter verdiler.
Yapısal benzerlikler göstermeyen farklı yöntemleri deneyerek, bitkilerin verdikleri tepkinin rastlantıdan ibaret olmadığını, ya da koşullar nedeniyle gerçekleşmediğini göstermek hedefleniyordu bu testlerde.
Daha da önemlisi, bitkilerin de tıpkı insanlar ve hayvanlar gibi anesteziye tepki verdiklerini ispatlamak istiyorlardı.
Bilim insanları yaptıkları çalışmada "bitki hücrelerinin bu bileşiklere hayvanlar ve insanlarda olduğu gibi tepki verdikleri gerçeği, şaşırtıcı" diyerek, hayretlerini ortaya koyuyorlar.
Bu olguyu belgelemek için tek mercekli reflex kamera kullanan bilim insanları, böylece farklı anesteziler esnasında bitkilerin organ hareketlerini takip etmeyi amaçladılar.
Her bir bitki hareketsiz hale gelerek ya da dokunmaya karşı normalde verdikleri tepkiyi vermeyerek benzer şekilde tepki gösterdiler.
Örneğin Venüs sinek kapanı, çevrede bir böcek ya da sinek hissettiği an, çene biçimindeki yapraklarını kapatmasıyla bilinir.
Fakat üzerine anestezi serpildiğinde ilginç bir fenomen gerçekleşti.
Bilim insanları bitkinin elektrik aktivitesini ölçerek, hareket potansiyelini kaybettiğini gördüler. Yani dikenli tuzak ya da tetikleyici kıllar, dokunulduğu halde kapanmadılar.
Eterin dereceli olarak temizlenmesinden yaklaşık 900 saniye sonra Venüs sinek kapanı tekrar normal haline döndü.
Yani diğer bir deyişle hayvanlarda ve insanlarda olduğu gibi biyoelektriksellik ve hareket potansiyelleri sadece insanlar ve hayvanlar için değil, aynı zamanda bitkilerde de geçerli olan bir kavram.
Daha önce yapılan bir çalışmada anestezinin hayvanlar üzerinde denenmesinin etkisiz sonuçları olabilirken, ilaçların bitkiler üzerindeki testinin daha güvenilir veriler sağlayabildiği tespit edilmişti.
