Ülkemiz dahil pek çok ülkede yaygın olmasa ve çoğu kişinin “asla yapmam” diyerek yeminler ettiği bir şey olsa da, böceklerin yiyecek olarak tüketilmesi özellikle Asya ve Afrika ülkelerinde başta olmak üzere oldukça normal bir durum. Üstelik tam bir protein yuvası olan böceklerin sağlık açısından birçok faydası olduğu da biliniyor.
Araştırmacılar ise böceklerin 'geleceğin gıdası’ olmasının oldukça muhtemel olduğunu düşünüyor. Trends in Plant Science isimli bilim dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma makalesine göre bilim insanları, böcekleri içeren bir beslenmeye geçmenin, yetiştirdiğimiz meyve ve sebze gibi ürünler üzerinde de olumlu bir etkisinin olacağını öne sürüyor.
Böceklerin tüketilmesinin, sürdürülebilir tarım üzerinde büyük bir etkisi olabilir
Mükemmel bir protein kaynağı olan böcekler, geleneksel çiftçilik ile kıyaslandığında besin üretmek için çok daha az kaynak kullanırlar. Örnek vermek gerekirse; yemek kurdu çiftliğine yaklaşık 2 kilogram yem verirseniz, bir kilogram yenilebilir protein elde edersiniz; ancak sığır eti için 10 kat daha fazla alana ihtiyacınız vardır ve buna ek olarak ortaya çıkan sera gazı da 18 daha fazladır.
Makalenin yazarları, insan gıdası ve hayvan yemi olarak kullanılacak olan böceklerin üretiminden arta kalan atık ürünlerin kullanımını ve bu atıkların, sürdürülebilir mahsullerin yetiştirilmesi üzerinde sahip olabileceği faydaları inceliyor. Buna göre böcek çiftliği yan ürünlerinin, mahsul çiftçilerine bitki büyümesini destekleyen ve toprak mikrobiyomunu bitki sağlığını destekleyecek şekilde etkileyen organik bir toprak katkı maddesi sağlayabileceği düşünülüyor.
Konuya dair makalenin yazarları, "Yeni bir hayvansal protein kaynağının üretiminden, yani sarı yemek kurdu (Tenebrio molitor), küçük yemek kurdu (Alphitobius diaperinus), ev kriketi (Acheta domesticus), siyah asker sineği (Hermetia illucens) veya yiyecek ve yem için karasinek (Musca domestica) gibi böceklerin üretiminden yeni bir organik toprak değişikliği ortaya çıkıyor. " ifadelerini kullanıyor.
Böceklerin tüketilmesi, sağlıklı bitki büyümesini teşvik edebilir
Gıda ve yem için böceklerin kullanılması sonucunda tipik olarak iki yan ürün ortaya çıkar: Böcek dışkısı ve böceklerin deri değiştirmesinden geriye kalan dış iskelet (exuviae). İşte bu iki yan ürünün, geleneksel gübrelere ve pestisitlere son derece sağlam potansiyel alternatifler olması kuvvetle muhtemel gibi duruyor. Buna dair yazarlar ise, "Dış iskeletin önemli bir bileşeni, mantar hücre duvarlarında ve birçok kabukluların dış iskeletinde de bulunan yüksek moleküler ağırlıklı bir amino-şeker polisakkariti olan kitindir. Kitin içeren toprak değişikliklerinin bitki büyümesini desteklediği gösterilmiştir," şeklinde kaydediyor.
"Ancak, kitini metabolize edebilen bir dizi bakteri var ve bu mikroplar bitkilerin hastalıklara ve zararlılara karşı daha dirençli olmasına yardımcı oluyor" ifadelerini kullanan çalışmanın yazarlarından Hollanda’da bulunan Wageningen Üniversitesi’nden bitki biyoloğu Marcel Dicke, "Toprağa exuciae eklendiğinde, bu faydalı bakterilerin popülasyonları artar." şeklinde belirtiyor.
Buna ek olarak böcek dışkısı, bitki büyümesi için çok önemli olan ancak çoğu toprakta az bulunan bir besin olan nitrojen (azot) açısından zengin olduğundan, toprağa böcek dışkısı eklemenin bitki büyümesini teşvik etmesi de söz konusu olabilir. Bu konuya ilişkin olarak "Benzer şekilde, böceklerin toprağa eklenmesinin bitkilere nitrojen ve diğer besin maddelerini sağladığı, bunun da biyokütlelerini ve besin içeriğini arttırdığı gösterilmiştir, “ şeklinde kaydeden araştırmacılar, “Hem kitin hem de böcek fidesi değişiklikleri, toprak mikrobiyom bileşimini etkiler ve bu, bitki büyümesi ve sağlığı teşvik etmede önemli bir faktör olabilir" diye de sözlerine ekliyor.
Dş iskelet, haşere kontrol işlevi de görebilir
Öte yandan araştırmacılar, kitini dış iskeletten metabolize eden faydalı toprak bakterilerinin sadece bitki büyümesini hızlandırmakla kalmayacağını; aynı zamanda bitki fizyolojisinde değişikliklere neden olarak, tozlayıcılar ve hatta antagonistik böceklerin doğal düşmanları gibi karşılıklı böcekleri de çekeceğini belirtiyor. Bu da demek oluyor ki dış iskeletin haşere kontrol aracı işlevi görmesi de oldukça olası.
Bütün bunlarla birlikte yazarlar, böcek yetiştirme yan ürünlerinin ekinlere uygulanmasının, atıkların neredeyse tamamen ortadan kaldırıldığı dairesel bir gıda sistemine doğru bir adım olabileceğini savunuyor. Bu döngüsel sisteme göre mahsul çiftçiliği veya gıda üretiminden kaynaklanan atık akışlarıyla beslenen böcekler, daha sonra insanlara ve et ürünlerine yiyecek oluyor. Böcek üretiminden arta kalanların mahsul büyümesini teşvik etmek ve desteklemek için kullanılmasıyla ise çember tamamlanıyor..
Tabii bu noktada geriye çok önemli bir adım kalıyor: İnsanları, özellikle de Batılıları, böceklerin yiyecek olarak tüketilmesi fikrine alıştırmak ve bunu yaygınlaştırmak. Her ne kadar bu konuya dair Dicke, dünyanın birçok yerinde pek çok böcek çeşidinin tadına baktığını ve bu yemeklerden her zaman keyif aldığını belirtse de, böcek yemek fikrinin büyük bir kısım tarafından benimsenmesinin epeyce bir zaman alacağı söylenebilir.