Onların sihri, aslında fiziğin büyülü dünyasında gizli.
Önce biraz yapısına bakalım.
Bumerangların genelde iki kanadı vardır ve hafif kıvrık, eğimli yapıya sahipler. Kanatlar ise uçak kanatlarına benzer şekilde çalışıyor.
Bumerangı fırlattığınızda hem dönüyor hem de ileri doğru hareket ediyor. İki hareketin birleşimiyle de kanatlar farklı hızlarda hava akımına maruz kalıyor.Üstteki kanat dönme hareketiyle daha hızlı iken alttaki kanat daha yavaş bir akımla karşılaşıyor. Hız farkı ile de kanatlarda asimetrik bir kaldırma kuvveti oluşuyor. Ortaya çıkan kuvvet ile bumerangın yolu eğri hâle geliyor.
Ancak burada devreye giren bir diğer şey ise fizik yani açısal momentum. Bunun sayesinde rotasını sürekli olarak yeniden ayarlıyor ve fırlattığınızda geri dönmek üzere daire çizmeye başlıyor.
Tabii ki bunun için doğru şekilde fırlatmalısınız.
Bumeranglar belirli bir açı ve eğimle tasarlanıyor. Yanlış fırlatırsanız da o dönüşü alamazsınız. Bunun için de dirsek adı verilen V noktasının size doğru bakması lazım ve düz taraf dışarı bakmalı.
Genellikle rüzgâra doğru fırlatmanız burada önemli bir detay. Bumerangı arkanıza alın ve sanki beyzbol topu fırlatıyormuş gibi öne doğru yaklaşık 45 ila 50 derecelik bir eğimle, dikey açıyla, hafif bir bilek hareketiyle fırlatın.
Eskiden silahtı şimdi eğlence aracı oldu.
Bumerangların kökenine baktığımızda Avustralya Aborjinlerini görüyoruz. O zamanlar bumeranglar aslında avcılık için tasarlanıyordu ancak geri dönen avcılık için değil eğlence amaçlı kullanılıyordu.
Gördüğünüz gibi bumeranglar birer sihirli eğlence aracı değil fiziği kullanarak sunulan bir araç.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
