Buzdolapları, hayatımızı kolaylaştıran olmazsa olmazlarımızdan. Fakat bu tip elektronik eşyalar, bazen aklımıza hiç gelmeyecek felaketlere de sebep olabilecek bir boyutta. Hele mevzubahis çocuklar olduğunda onların güvenliği için ince eleyip sık dokumamak mümkün değil.
Peki zamanında buzdolaplarıyla ilgili nasıl bir problem yaşandı da bu durum, insanlarda büyük bir endişe kaynağı haline geldi?
İlk etapta üretilen buzdolapları, buz bloklar kullanılarak yiyecekleri soğutmaya yarayan bir ev aleti olarak tasarlanmıştı.
1930’ların başında Amerika’da oldukça popülerleşmeye başlayan buzdolabı ünitelerindeki kapılar, mekanik bir mandal kullanılarak kapatılırdı. Ancak bu sistem, beraberinde büyük bir felaketi de getirdi.
1950’li yıllarda yalnızca 2 sene içerisinde toplam 54 çocuk, bu ev tipi buzdolaplarında mahsur kaldı ve 34’ü yaşamını yitirdi. Bunun en büyük sebebi ise o zamanların buzdolaplarının içeriden açılamıyor oluşuydu.
Hal böyle olunca vatandaşlardan, kullanılmayan buzdolaplarının kapaklarını sökmeleri istendi. Hükûmet bununla da sınırlı kalmayıp halktan, mandallı buzdolaplarını elden çıkarmalarını zorunlu kılan bir yasa çıkardı.
Buzdolabı güvenlik yasası adı verilen bu kanun, buzdolabı kapaklarının kapalı kalmasına yönelik bir zorunluluktu.
Böylelikle dünyanın her yerinde 1958 yılında sonra üretilen tüm buzdolaplarında, mandal yerine manyetik bir mekanizma kullanılacaktı. Neyse ki bu yasayla birlikte geçmiş yıllarda üretilen tüm buzdolapları elden geçirildi ve buzdolabında mahsur kalmaya bağlı çocuk ölüm oranlarında bir hayli azalma sağlandı.
Aslında bu ölümlerinin en temel sebepleri; buzdolaplarının içindeki havanın oldukça yetersiz oluşu, çocukların açmaya gücünün yetemeyeceği kadar ağır bir kapakla tasarlanmış olması ve ne kadar kuvvet uygulanırsa uygulansın kullanılan mandal mekanizmadan dolayı kapakların kilitlenip bir daha açılmamasıydı.
Küçük çocukların şüphesiz en gözde oyunlarından olan saklambaç, bu buzdolabında mahsur kalma vakalarının en yaygın sebebiydi.
Buzdolaplarının hava ve su geçirmez özelliklerinin yanı sıra bu soğutucular, bir hayli kuvvetli bir ses yalıtımına da sahiptir. Tek amacı oyun arkadaşından saklanmak olan küçük çocuğun, bu yalıtım sebebiyle yardım çığlıklarını dışarı duyurması da maalesef mümkün olmaz. Böylece oldukça kısa bir sürede havasızlıktan boğulma gerçekleşir ve ölüm de kaçınılmaz olur.
Buzdolabında mahsur kalıp yaşamını yitiren çocuk sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Örneğin 2019’da yaşları 1, 4 ve 6 olan iki kardeş ve bir arkadaş, ailelerinin bahçesinde kullanılmayan ancak fişi çekilmemiş bir buzdolabında mahsur kalarak öldü.
Yine aynı yıl, 4 ve 6 yaşlarındaki iki erkek kardeş saklambaç oynadığı esnada, kullanılmasa da otomatik kilit sistemiyle tasarlanmış bir buzdolabından çıkamadığı için yaşamını yitirdi.
Şimdilerde buzdolabı tasarımlarının değişimiyle bu risklerin büyük oranda önüne geçilmiş olsa da çocukları her daim gözetim altında tutmak ve gerekli önlemleri almak yararlı olacaktır.