Bilim insanları hayatımıza müthiş buluşlar katarak bizi hızla ileriye taşıyorlar ancak geçmişten günümüze pek çok bilim insanı buluşları kadar çılgın karakterleriyle de nam salmıştı. Bilim kurgu filmlerinde karşılaştığımız o 'çatlak profesörler', anlayacağınız üzere bir kurgudan ibaret değil ve tarihin izlerini taşıyor.
Profesör Henry Markram
Günümüzde enteresan çalışmalara imza atan ve oldukça ürrkütücü fikirleri olan Markram, ''Mavi Beyin Projesi' ile tanınıyor. Robotlara 'daha gerçekçi olmasını istediği için' gerçek beyin yerleştirmek istiyor. Düşünebilen, hissedebilen ve hatta aşık olan robotlar yaratmak isteyen Markram, bunu 'insan beynini daha iyi anlayabilmek' adına da bir adım olarak değerlendiriyor. Tabii ki yapay zeka ve robot teknolojisinin gelişmesini hepimiz istiyoruz ancak gerçek beyinle yaşayan robotlar fikrinin biraz çılgınca olduğunu söylemek sanırım çok da yanlış olmaz.
Lyn Evans
Lyn Evans, dünyanın en önemli fizikçilerinden biri. Her ne kadar 'popüler' olmasa da üzerinde çalıştığı projeler onu oldukça farklı bir konuma yerleştiriyor. Liderliğini üstlendiği bir ekiple birlikte Big Bang'i yeniden yaratmaya çalışan Evans, bu çalışmalar sırasında patlamanın evrenimizi nasıl yarattığına dair oldukça kritik teoriler elde etti. Fakat çalışmaları bir yandan da hayli 'tehlikeli' bulunuyor çünkü evreni yaratan patlamayı yaratmaya çalışmak, bir anda başımıza umulmadık işler açabilir.
J. Robert Oppenheimer
Oppenheimer, listemizin en 'tehlikeli' buluşlarından birine imza atmış olan isim. Dünyanın ilk atom bombasını geliştirerek farkında olmadan geleceğe büyük bir felaketler zinciri bırakan Oppenheimer, sonrasında da pek çok ürkütücü projede görev almaya devam etti. Yaptığı hatanın farkında olmuş mudur bilinmez ancak sonrasında geliştirip sunduğu parlak ve 'patlayıcı' fikirleri, kullanmasını istemediği ellere teslim ettiğini fark etmiş olacak ki projeleri geri istedi ancak erişim yetkisi iptal edildi ve kariyeri mahvoldu.
Charles Hofling
Özellikle emir alma ve itaat etme konusunda oldukça enteresan deneyler gerçekleştirmiş olan psikiyatrist Charles Hofling, en çok 1966’da gerçekleştirdiği Hofling hastane deneyi ile adından söz ettirerek, 22 hemşire üzerinde haberleri olmadan büyük bir deney yürüttü. Hofling’in hayali bir doktoru hastaneyi aradı ve hemşirelere, hastalara hayali bir ilacı (aslında bir plasebo) vermelerini emretti. İlaç şişelerinin üzerinde yer alan maksimum miktar 10mg'dı. Ancak hemşireler aldıkları emire uyarak hastalara 20mg ilaç verdiler. Üstelik bu ilaç onaylanmış ilaçlar listesinde bile yoktu. 22 gece devam eden deneyde hemşirelerden 21 tanesi tüm emirlere uydu ve tanımadıkları bir doktordan aldıkları emirle adını bile duymadıkları bir ilacı hastalara aşırı dozda verdiler...
Giovanni Aldini
Victor Frankenstein efsanesini sanırım hepimiz biliyoruz. Ölüyü diriltme mitiyle adından sıkça söz ettiren Frankenstein, yazımızın başında da bahsettiğimiz o 'çatlak profesörlerden' biri ve yine söylediğimiz gibi, gerçek hayatta da karşılığı var. Aldini'de gerçek hayatın Frankenstein'larından biri. Elektrikle yaptığı bazı çalışmalarla ölüleri diriltmeye çalışan Aldini, bunun için karısını ve çocuğunu öldüren bir katilin cesedini satın aldı. Gerçi böyle bir şahsın yaşama yeniden dönmesi çok da hoş bir fikir değil ama bilim bazen anlaşılması güç adımlarla ilerliyor. Aldini, katilin cesedini Royal College of Surgeons’a götürdü, burada seyircinin önünde, elektrotları Foster’a bağladı ve suyu açtı. Ortaya çıkan manzara ise korkutucuydu. Cesedin yüz kasları seğirmeye başladı, “sol gözü açıldı” ve birkaç saat sonra soluk aldı. Ancak, Aldini’nin kullandığı pilin tükenmesiyle vücut tekrar ölü hale geldi.
Johann Conrad Dippel
Alman bir hekim olan Johann Conrad Dippel, yapay yaşam yaratmak için kadavralar çalarak gizli çalışmalar yürüten bir başka Frankenstein. Simyayla da ilgilenen ve kafayı felsefe taşı ile bozmuş olan Dippel, bir süre böyle çalışmalar yürüttü ancak sonrasında yaptığı tüm çalışmalar sonuçsuz kaldı. Bir dönem de sapıklık yüzünden suçlu bulunan Dippel, büyük bir keşif yapamadan, olağanca çılgınlığıyla tarih kitaplarına gömüldü.
Leonardo Da Vinci
Leonardo Da Vinci deyince aklımıza ilk olarak resim eserleri gelse de aslında Da Vinci, oldukça önemli işlerle uğraşan bir insandı. Mühendislik ve anatomi konusunda oldukça enteresan çalışmaları bulunan Da Vinci, herhangi bir resmi sonuç elde edemese de paraşütün icat edilmesine ön ayak olmuş oldu. Aynı zamanda ölü bedenler üzerinde de incelemeler yapmayı 'seven' Vinci, aradan geçen yüz yıllara rağmen, adını herkese ezberletmeyi de başardı.
