Cam kurbağalar, eşsiz bir özelliğe sahiptir. Onlar, bu yetenekleriyle âdeta görünmez olurlar. Bu şekilde de onların varlığını anlayabilmek zorlaşır.
Gelin, bu canlıların nasıl gizlendiğine bakalım.
Birkaç santimetrelik cam kurbağalarını, doğal ortamlarında fark etmek oldukça zordur.
Onlar en çok geceleri aktiftir ve yeşil derileri, etraflarındaki yapraklar ve yeşilliklerle uyum sağlamalarına yardımcı olur. Fakat bu amfibiler, gündüzleri uyurken gerçek kamuflaj ustalarına dönüşürler.
Cam kurbağalar dinlenirken, derileri ve kasları şeffaflaşır. Görünen tek şey gözleri, kemikleri ve iç organlarıdır. Bu canlılar, büyük yaprakların diplerinde uyurlar ve bitki örtüsü içinde kaybolurlar.
Aslında denizdeki birçok hayvanın deri rengi değişebilir ya da tamamen şeffaf hâle gelebilir. Fakat karada bu, bariz şekilde çok daha az yaygındır. Şeffaflığın sağlanmasının bu kadar zor olmasının sebebi ise dolaşım sistemindeki kırmızı kan hücreleridir.
Bu hücreler, bitkiler ve bitki örtüsü tarafından yansıtılan ışık rengi olan yeşil ışığı emmede ustadır.
Buna karşılık, oksijen açısından zengin hücreler, kırmızı ışığı yansıtarak kanı ve aynı zamanda dolaşım sistemini, özellikle parlak yeşil yapraklara karşı oldukça görünür duruma getirir. Öyle ki cam kurbağalar, şeffaflığa ulaşabilen tek kara omurgalılarındandır.
Son bilimsel çalışmalara göre ise cam kurbağalar, uyurken kendilerini gizlemek için kırmızı kan hücrelerini karaciğerlerinde depolar. Bu sayede kurbağaların saydamlıkları artar ve avcı türlerden korunmak için gizlenmiş olurlar.
Bu canlılar uyandığında ise kırmızı kan hücreleri, tekrardan kan dolaşımına karışır. Bu da kurbağanın görünümünün kırmızılaşmasına ve ayrıca saydamlığın azalmasına sebep olur. Sizce de oldukça büyüleyici bir yetenek değil mi?
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: