Dilimizin en büyük zenginliğini oluşturan pek çok deyim ve atasözü vardır. Bunlar arasında en ilginç olanlardan bir tanesi de ‘Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür.’ sözüdür. Bu söz, ceviz ağaçlarının yaygın olduğu bölgelerdeki insanlar tarafından sıkça kullanılıyor. Hatta son yıllarda bu sözü halkı çıkardığı iddia edilen bir bilimsel açıklama da sosyal medyada geziyor.
‘Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür.’ sözünü duyunca herkesin aklına kafasına ceviz düşerek ölme ihtimali geliyor olabilir ancak açıklaması biraz daha derin. Derin olmasına derin ama ne kadar doğru olduğuna dair elimizde hiçbir kanıt yok. Gelin ‘Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür.’ sözüne ve bu söz için yapılan bilimsel açıklamayla doğrusuna yakından bakalım.
Hikayesi ve anlamı pek de bilinmeyen bir söz:
‘Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür.’ sözü, özellikle ülkemizin Toroslar bölgesinde sık sık kullanılan bir halk deyimidir. Ortaya çıkış ve yayılma hikayesi tam olarak bilinmiyor ancak ceviz ağaçlarının yaygın olduğu tüm bölgelerde kullanılıyor. Hikayesi gibi anlamı da tam olarak bilinmeyen bu söz hakkında son yıllarda ortalarda dolanan bir bilimsel açıklama var.
‘Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür’ sözünün bilimsel açıklaması:
İlk kez 2015 yılında Facebook’ta yayınlanan bir gönderi ile ortaya çıkan ‘Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür.’ sözünün bilimsel açıklamasına göre ceviz ağacı sülfür gazı yayıyor ve bu gaz, havada bulunan diğer gazlardan ağır olduğu için dibe çöküyor. Ceviz ağacının yanında uzun süre vakit geçiren insanlar bu gazdan zehirlenerek zarar görüyor, hatta ölüyor.
‘Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür.’ sözünün bilimsel açıklamasına göre ceviz ağacı tarafından yayılan sülfür gazı nedeniyle etrafında hiçbir bitki de yetişmiyor. Ceviz ağacı tarafından yayılan sülfür gazının ozon tabakasını tamir ettiği ve bu nedenle her yere ceviz ağacı ekilmesi gerektiği de açıklamanın önemli bir parçasını oluşturuyor.
Bu açıklama için tam olarak doğru diyemiyoruz:
‘Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür.’ sözü için yapılan ve bilimsel olduğu iddia edilen açıklama kulağa güzel gelse bile tam olarak doğru değil. Ceviz ağaçlarının gövdesinin her bir bölümü juglon adı verilen bir kimyasal madde salgılıyor. Ancak bu madde söylendiği gibi insanlar ya da diğer bitki ve hayvanlar için zararlı değil.
Bilimsel olduğu söylenen açıklamada bahsedilen, ceviz ağaçlarının etrafından hiçbir bitki yetişmediği iddiası da doğru değil. Ceviz ağaçlarının etrafında, kendi fidanları da dahil olmak üzere pek çok bitki yetişmektedir. Elbette, tüm ağaçlar gibi ceviz ağacı da bulunduğu topraktan mineral ve suyun büyük bölümünü kendine aldığı için etrafındaki bitkilerin çok da verimli olmayacağı aşikar.
Gelelim ceviz ağacının yaydığı öldürücü sülfür gazının ozon tabakasını iyileştirdiği iddiasına; sülfür gazı ne? Yapılan açıklamada geçen sülfür gazı sülfür dioksit mi hidrojen sülfür mü? Diyelim bu ikisinden biri. Evet, zamanında bu gazların ozon tabakasını iyileştirme özelliği üzerine bazı çalışmalar yapıldı ancak hiçbir zaman bu iddiayı kanıtlayan bir sonuç alınmadı.
Ceviz ağacının salgıladığı gazlar, insanlara kolay kolay zarar vermez:
Tamamen olmasa da ‘Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür.’ sözü için yapılan ve bilimsel olduğu iddia edilen açıklama kısmen yanlıştır. Evet, ceviz ağacı kimyasal bir gaz salgılar ama bu gaz kolay kolay kimseye zarar vermez.
Ceviz ağacı tarafından yayılan juglon gazına her bitki dayanamaz ama pek çok odunsu bitki bu gazdan etkilenmediği için ceviz ağacının etrafında başka bitkiler yetişebililir. Ozon tabakasını iyileştirme gücüne gelirsek, maalesef bu da doğru değil. Hatta kullanımı durumunda asit yağmuruna neden olacağı bile söyleniyor.
‘Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür.’ sözünün bilimsel açıklamasını inceledik ve bu bilimsel açıklamanın ne kadar doğru olduğundan bahsettik. Bazen, bazı bilgiler bu örnekte görüldüğü gibi hızla yayılabilir. İnanmadan önce birkaç basit Google araması yapmak en doğrusu olacaktır.