Bir adam düşünün ki hem yazsın, hem yönetsin hem de kendi filmlerini yerden yere vursun. Christopher Nolan, görüntülerin insanlara çok şey aktarabildiğinin canlı kanıtlarından. 48 yaşındaki sinema dâhisi, her filmiyle yeryüzüne bir bilinç mirası bırakıyor.
Peki Nolan kötü film çekmiyor mu? Elbette çekiyor. Örneğin 2017’de vizyona giren Dunkirk, hem taraflı bir tarih filmi olmasıyla eleştirildi. Filmin kötü olarak algılanmasını sağlayan ana neden, Nolan’ın diğer filmlerinin çok daha iyi olmasıydı. Sıradan bir yönetmen Dunkirk ile adını dünyaya duyurabilirdi, ancak Nolan için yetersiz kaldı.
Interstellar (Yıldızlararası) film setinde Nolan arkada.
Nolan genç yaşına rağmen arkasında defalarca kez izleseniz de sıkılmadığınız filmler bıraktı. İnsanlar “Yıldızlararası benzeri filmler” aramaya, Nolan filmlerini bir ölçüt olarak görmeye bile başladılar.
Yönetmenler ve filmlerini önereceğimiz köşemizin ilk bölümünde Nolan’ın iz bırakan yapımlarına yer veriyoruz. Daha geniş çaplı bir öneri listesi olması için Yıldızlararası’nı liste dışı bırakıp, Nolan’ın gölgede kalmaması gereken işlerine bakıyoruz. Çok konuştuk, listeye geçelim efendim.
İnsanları takip eden takıntılı bir yazarın karanlık bir dünyaya yolculuğu: Fallowing (Takip)
Genç bir yazar, insanları takip edip yeni hikâyeler yazmak için kendisine malzemeler arıyordur. Takip ettiği insanlardan birisi, genç yazarı hiç beklemediği, izleyecek herkesi gerilim tufanına sürükleyecek bir maceraya çıkarır.
Zekice bir akışa sahip olan filmin siyah beyaz olmasına aldanmayın. Zira renkler, bilinçli olarak bu şekilde ayarlanmış durumdalar. Christopher Nolan, Takip filminin senaryosunu yazıp kariyerinin ilk filmi olarak aynı zamanda da yönetmiştir. Bugünlerde bu filmin adı çok anılmaz, ancak izleyen herkesin aklına kazınır.
İzledikçe eskimeyen, hafızanızda kapı üstüne kapı açan film: Memento (Akıl Defteri):
Kardeşi Jonathan Nolan ile senaryosunu yazdığı bu filmi bir de kalkıp yöneten Christopher Nolan, insan hafızasının tuhaf köşelerine doğru bir yolculuğa çıkartıyor. Memento, kendi türünde oldukça özgün ve eşsiz bir film.
Sevdiğini kaybeden bir adam Leonard'ın intikam peşinde koştuğu, insan hafızasının sorunlarıyla yüzleştiği bir yapımdır. Sonuyla, insana "Ne filmdi" be dedirtir, bir süre sonra yeniden izleme isteği hissettirir.
Çoğu kişi için hala en iyi Nolan filmi olan bir efsane: Insomnia (Uykusuz)
Takip ve Akıl Defteri'nden sonra adını duyuran Nolan yönettiği ikini sinema filminde, Holywood efsaneleriyle çalışmayı başardı. Al Pacino, Robin Williams ve Hilary Swank gibi isimlerin başrolünde olduğu Uykusuz, kimilerine göre hala en iyi Nolan filmidir. Usta yönetmenin bu filmin senaryosunda payı yoktu, ancak en az kendi aklından çıkan bir hikâyeymiş kadar iyi çekmeyi başardı.
Uykusuzluk rahatızlığı bulunan bir dedektifin tuhaf bir cinayet vakasını çözmek üzere görevlendiriliği yapımda meraktan patlamamak elde değil.
Süper kahraman filmi böyle olur: Dark Knight (Kara Şovalye) üçlemesi
- IMDb notu: 8,2, Kara Şovalye 9,0, Kara Şovalye Yükseliyor 8,4
- Rotten Tomatoes puanı: %84, Kara Şovalye %94, Kara Şovalye Yükseliyor %87
2005'te vizyona giren Batman Başlıyor filmiyle müthiş yeteneklerini bir süper kahraman hikâyesinde kullanan Nolan, sinema tarihinin en iyi üçlemelerinden birisine imza attı. Bu üçleme esnasında birazdan listede göreceğiniz Prestij ve Başlangıç filmlerini de çekti.
Serinin ikinci filmi Kara Şovalye, Joker'i en unutulmaz süper kötülerden birisi haline getirdi. Heath Ledger'ın hayatını kahbetmesiyle serinin sonlanacağı bile konuşuldu. Nitekim Nolan senaryosunu kendi yazdığı Kara Şovalye Yükseliyor ile çoğu otoriteye göre en iyi süper kahraman filmini çekti. Hala izlemediyseniz, çok şey kaybediyorsunuz.
Sihirbazlar, Nikola Tesla ve daha fazlası: Prestige (Prestij):
Numaralarıyla dönemin en iyi iki sihirbazı birbirine düşer ve bir mücadele içine girerler. Nitekim hayatta gerçekten sihirbaz olmayı başaranlar da vardır. Nikola Tesla'nın dâhiyane buluşları, sihirbazların bitmek bilmeyen mücadelesine yön verecektir. Bu detay bile yeteri kadar sürpriz bozuyor.
Christopher Nolan, ilk Batman filminden sonra çektiği bu filmin senaryosunu kardeşi Jonathan Nolan ile birkilte yazmıştı. Ayrıca dünyaya sihirbazların gözünden bir mesaj verdi: "Siz gerçeği bilmek değil, kandırılmak istiyorsunuz."
En uzun rüya 2 saat 28 dakikadır: Inception (Başlangıç):
Nolan, insanın tuhaf yönlerini filmlerle anlatmaya bayılan birisiydi. Uykusuzluğu, unutkanlığı ve nasıl kandırıldığımızı anlattıktan sonra rüyalara merak saldı. Bu kez tek başına yazdığı senaryosuyla yönetmenlik koltuğuna oturup Başlangıç gibi bir başyapıt sundu.
Rüyalarda dolaşıp şirket sırları çalan bir adamın, bu kez rüyaların içinde farklı rüyalara girdiği bu Inception, güçlü sinematografisiyle size o rüyayı yaşatıyor. Bu filmden önce en uzun insan rüyasının 7 saniye olduğu söylenirdi, filmi izledikten sonra en uzun rüyanın 2 saat 28 dakika sürdüğü konusunda hemfikir olduk (Reklamsız).
Christopher Nolan filmleri seçkimizin sonuna geldik. Bu arada yine senarist koltuğunda kendisinin oturduğu Memento'nun dizisi de geliyor. 2020'de ise şu ana dek adını henüz duymadığımız bir Nolan filmi daha göreceğiz. Bu arada kendisinin yapımcıları arasında bulunduğu Transendance (Evrim) ve senaristlerinden olduğu Hint filmi Ghajini'yi de tavsiye ederiz.
Haftaya bir başka efsanevi yönetmenin en iyi yapıtlarıyla buluşmak üzere, iyi seyirler :)
