Her kültürde olduğu gibi Çin’de de farklı temizlik ritüelleri vardı. Tıpkı diğer toplumlar gibi daima kişisel temizlik fırsatı bulamayan Çin halkı, çareyi farklı uygulamalar geliştirmekte bulmuşlar. Hatta bunlardan birisi de bize çok tanıdık: sifonlu tuvalet!
Orta Çağ’ın temizlik kültürlerinden sonra sifonlu tuvalet kullanan bir halk ne kadar pis olabilir diye düşünebilirsiniz. Hak veriyoruz, bizce de diğer uygarlıklar kadar insanı hayattan soğutacak temizlik ritüellerine Çin'de pek rastlamadık. Ama yine de günümüze nazaran harika olduklarını söyleyemeyiz, işte hijyen konusuna Antik Çin’in yaklaşımları...
Kaynaklar, Çin’de banyo yapmayı 3.000 yıl öncesine, yani Shang Hanedanlığı'na kadar götürüyor.
Antik Çağ toplumlarında banyo yapmak ne yazık ki pek mümkün değildi, genelde de bu eylem sınıfsaldı. Ama kaynaklar, Çin’de Shang Hanedanlığı'ndan önce de temizlik kültürünün olduğu bilgisine götürüyor. Arkeologlar, MÖ 476-221 yıllarına tekabül eden Savaşan Devletler Çağı'na ait üç kraliyet banyosu keşfettiler.
Bulunan hamama benzer yapılar, seramiklerle dekore edilmiş ve drenaj delikleri ile kanalizasyon borularına sahipti. Çin’in teknoloji konusunda da hakkını yememek gerek!
Banyo kültürlerine ait en eski kanıt Oracle Bone Script (Kehanet Kemiği Yazısı), 3.000 yıl önce Antik Çinliler tarafından yazılmış.
Çin’de ahşap ve bronz banyolar klasikti. Zhou Hanedanlığı'nda banyo yapmak, kişisel hijyenden çok daha fazlası anlamına geliyordu. Antik Çağ'da sosyal bir ritüel olarak kabul edilen banyo kültürü için Çin’de de ilk halka açık hamamın Zhou Hanedanlığı (MÖ 1046-256) döneminde ortaya çıktığı düşünülüyor.
Zhou Hanedanlığı'nda halkın, beş günde bir ebeveynlerinin yıkanması için su kaynatmaları ve üç günde bir olacak şekilde de ebeveynlerinin saçlarını yıkamalarında yardımcı olmaları beklenirdi.
Misafirliğe gittiğiniz evde banyo yapmanız bir gelenek olsaydı ne yapardınız? Çin’de tam olarak böyle bir adet varmış.
Ev hayatlarının dışında misafirliğe gittiklerinde de eğlenmeye geçmeden önce ev sahibi tarafından misafirlere sağlanmış olan banyoyu kullanmak adetlerindendi. Daha sonra Han Hanedanlığı döneminde (MS 206-220), Çin hükümetinin resmî tatil programına yıkanma ayini dahil oluyor. Böylece sosyal bir ayin olarak yıkanmanın önemi daha da artmış.
Hükümet her hafta “banyo tatili” öngörmüş.
Antik Çin araştırmalarına bakıldığında Çin hükümetinin beş günde bir halka banyo tatili verdiği yazar. Hükümet Tang Hanedanlığı'na geçince bu süre on gün olarak belirlenmiş.
Daha varlıklı ve üst sınıf insanlar banyoda kese kullanır; sıradan insanların bu eşyalara erişmesi lüks sayılırdı. Cildi temizlemek ve nemlendirmek için de banyo fasulyesi kullanılırdı. Öğütülmüş bezelyeden elde edilen, çeşitli ot ve baharatlarla tatlandırılmış bir sabun olan ve Han Hanedanlığı'nın kullandığı banyo fasulyesi, cildi temizleme görevi gören aslında çok eski bir duş jeliydi.
Çin halkı, diş sağlığına da önem veriyordu.
Diş temizliği için daha çok geleneksel yolları tercih eden toplum, en eski macunlardan birini kullanıyordu. Tuzu, dişlerini güçlendirmek ve temizlemek için; şarap, çay veya sirkeyi de batırdıkları parmak uçlarıyla ağızlarını silmek için kullanmışlar.
İlerleyen zamanlarda teknikleri daha da geliştirerek diş tozu elde etmeyi başarmışlar. Bu toz; domuz dişi, saponin, zencefil, siyah yılankökü, lotus yaprağı, yeşil tuz gibi malzemelerle karıştırılmış. İlk diş fırçalarını da söğüt dallarından ve daha sonra hayvan kıllarından yaptıkları bilinir.
Pirinç suyu deterjan görevi görürken saman külü de giysi yıkamak için kullanılıyordu.
Oldukça üretken olan Antik Çin toplumu, deneme yanılma yoluyla birçok şeyi keşfetmişler. Temizlik anlamında da oldukça yol kat ettikleri gibi bir de bu tür maddelerin başka neye iyi geldiğini bulmaya yönelmişler. Pirinç suyunun vücut için iyi bir protein kaynağı olduğunu anlayınca temizliğin yanında tüketmeye de başlamışlar.
Bambudan yapılmış ince şeritler, tuvalet kâğıdı olarak kullanılıyordu.
Dal ve yapraklarla tuvalet temizliğini sağlayan halk, Han Hanedanlığı ile bambu şeritlerine geçiş yapmışken zamanla bu, saman kâğıda döndü. Ama bu ürünleri Qing ve Ming Hanedanlıkları'na kadar halkın kullanması gecikecekti; çünkü sadece soylu ve üst sınıflar kullanabiliyordu.
Çin'de söğüt dalları ve fasulye sabunlarından bu yana epey bir yol kat edilmiş. Yazıyı okumaya başlarken burnunuzu tıkama ihtiyacı duyacağınızı düşünüyordunuz ama şaşırtıcı bir şekilde Antik Çin, çağdaş toplumlara nazaran kendi halklarını ve çevrelerini temiz tutabilmeyi başarabilmiş.