Uzun yıllar boyunca uygun fiyatlı ürün satma konusunda kelimenin tam anlamıyla bir dünya markası olan Çin, pandemi dolayısıyla artan tedarik ücretleri yüzünden âdeta üvey evlat muamelesi görmeye başlamıştı.
Avrupa ülkeleri ürünlerin maliyetlerine ve ellerine ulaşma hızlarına çok fazla dikkat ettiği için Çin, son zamanlarda Avrupa pazarında tercih edilmeyen ülkelerden birisi konumundaydı. Çin’den ürün almak isteyen Avrupa ülkeleri, tedarik masraflarının çok yüksek olmasından şikayetçi. Ancak görünen o ki bu durum değişmek üzere.
“Made in Turkey” damgalı Çin malı:
DFDS Akdeniz İş Birimi Başkanı Yardımcısı Fuat Pamukçu, Çin’in pandemi döneminde Avrupa bölgesinden uzaklaştığını ve tekrar eskisi gibi olabilmesinin tek yolunun Türkiye olduğunu açıkladı. Son dönemde büyük Çinli markaların Avrupa tedarikleri için Türkiye’yi bir nevi üs olarak kullanmaya başladıklarını belirten Pamukçu, bu durumun ülke ekonomisine büyük faydaları olacağını da ekledi.
Çinli firmaların bitmeye yakın ürünleri Türkiye’ye getirdiklerini ve burada birleştirme işlemlerinin tamamlanıp üzerine “Made in Turkey” etiketi basılıp Avrupa’ya ihraç edildiğini söyleyen Fuat Pamukçu, Türkiye’nin son yıllarda batının önde gelen tedarik üssü konumuna yükseldiğini açıkladı.
Çin’den ürün alan batılı firmaların tedarik için anormal derecede yüksek rakamlar ödediğini belirten Pamukçu, “Çin’den 40 bin dolara alınan bir konteyner mal için 12 bin dolar navlun (deniz yoluyla yapılan nakliyelerde ödenen ücret) ödeniyor. Aynı ürünü Türkiye’den 45 bin dolara alan firma 5 bin dolarlık navlun ödüyor. Bu durumda Türkiye’den almak Avrupalı firmalar için daha cazip hale geldi. Rekabetçi fiyatlarla üretim yapan Türk firmaları rüzgârı arkasına almış durumda. Türkiye başta tekstil olmak üzere pek çok sektörde ciddi bir taleple karşı karşıya.” İfadeleri kullandı.
GittiGidiyor, Avrupa'nın En İyi 5. İşvereni Seçildi
Geçtiğimiz aylarda Fransa Ulaştırma Bakanıyla yaptığı toplantıdan örnekler veren Pamukçu, “Sayın bakan bana Türkiye’den daha çok ihracat yapmak istediklerini söyledi. Aynı şekilde Danimarka da özellikle tekstil ürünlerini Türkiye’den almak istiyor. Tüm bu gelişmeler nedeniyle konteynır trafiği iki kat artmış durumda.” diyerek Avrupa’nın Türkiye’ye olan ilgisinin altını çizdi.