Geçtiğimiz yılın en önemli bilimsel haberlerinden biri, Çin’de bir doktorun henüz doğmamış bebekler üzerinde yaptığı genetik çalışmalar sonucunda, iki kız bebeğin (en azından teorik olarak) HIV bağışıklığına sahip olacağı yönündeydi.
Nature Medicine dergisinde yayımlanan bir makale ise çalışmalar sonrasında bebeklerin erken ölüm riskiyle karşı karşıya kaldıklarını savunuyor.
Makale, genlerin birden fazla işlevi olduğu gerçeğinden yola çıkıyor. DNA’ya yapılan müdahaleler, bir sorunu ortadan kaldırırken başka bir soruna neden olabiliyor. Çocukların değiştirilen geni CCR5 idi. Bu gen, bilişsel aktiviteler ile ilişkili. Bu genin kaldırılmasının, hafızanın çalışmasını ve öğrenme potansiyelinin artışını sağladığı öne sürülürken, HIV gibi hastalıklara karşı da bağışıklık sağladığı savunuluyor.
MIT’den gen bilimci Feng Zhang, genleri kısııtlı bilgiye dayanarak değiştirmenin çok sorumsuzca bir hareket olduğunu söylüyor.
Öte yandan, elimizdeki araştırmalara göre hatalı ya da farklı gen dizilimleri, başka hastalıklar davetiye çıkartıyor. Ayrıca mutant gen sahibi canlıların gripten dolayı hayatlarını kaybetme riskleri çok daha fazla.
Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden Profesör Rasmus Nielsen ve Xinzhu Wei, Birleşik Krallık biyobankasındaki tüm genetik veriyi ve ölümleri inceledi. Araştırmada, 400 binden fazla orta yaşlı yetişkinin genetik bilgisi kullanıldı. Bu verilerin içinden, biyobankada nadir rastlanan ve daha yüksek ölüm oranına sahip genler belirlendi.
Her iki özelliği de taşıyan genlere sahip kişilerin, genç yaşta ölüm oranlarının daha yüksek olduğu ortaya çıktı.
Gönüllülerin verileri ile ölüm kayıtları karşılaştırıldığında, mutasyonun 76 yaşından önce ölüm riskini daha da arttırdığı ortaya çıktı. Bu kişilerin, 76 yaşından önce ölme riski %21 daha fazla oluyor.
Nielson, ellerindeki verinin ölümler neden olan mekanizmayı kesin olarak açıklayamadığını söylüyor. Yine de bu durumun bulaşıcı hastalıklara olan etkisi, durumu açıklamanın yolu olabilir.
Denekler, Çinli bebekler için ideal alternatif değil. Sonuçta İngiliz genetiği ile Çinli genetiği farklılıklar gösteriyor. Ayrıca değişiklikler doğal değiller. Yine de araştırma, olası riskleri ortaya çıkarmış oldu.