Bakteriler, biliyorsunuz ki birçok çeşidi olan ve neredeyse her ortamda bulunurlar. Bakterilerle ilgili yapılan araştırmalar hepimizi şaşırtmaya devam ederken yeni bakteri türleri de keşfedilmeye devam ediyor. Aslında isminden kötü bir çağrışım yapsa da bakteriler aslında birçok alanda bizlere yardımcı oluyor. Örneğin; Kosta Rika’daki bakteri dolu göl, bizlere Mars hakkında bilgiler veriyor ya da betonun içinde yaşamaya devam eden bakteriler, beton kanserini yenmek de büyük rol oynuyor.
Bakterilerden, günlük hayatımızda da sütü yoğurt yapmak veya sindirimi kolaylaştırmak gibi durumlarda yardım alıyoruz. Tabii bazı bakteriler hastalıkların tedavisinde yardımcı olsa da, bazıları da hastalıklara sebep olabiliyor. Tüm bakterilerin ortak noktada buluştuğu bir şey vardı ki o da gözle görülemiyor olmalarıydı. Yapılan yeni bir araştırmaya göre, sadece mikroskop altında görebildiğimiz bu tek hücreli canlıların ‘çıplak gözle görülebilen’ yeni bir türü keşfedildi.
Neredeyse bir fıstık boyutunda
Karayip mangrovlarında keşfedilen bu bakteri türü, bilim dünyasında heyecan ve merak uyandırdı. Birçok bilim insanı bu keşfin, bakterilerin ulaşabileceği boyutlarla ilgili bilgileri alt üst ettiğini söyledi. Antiller Üniversitesi’nde çalışan deniz biyoloğu Olivier Gros, Karayip mangrovlarında çürümeye başlayan yaprakların üzerinde ipliğe benzer bir cisim olduğunu görmüş ve bu ipliğe benzettiği şeylerin bir bakteri türü olduğunu tam 5 yıl sonra fark etmiş. BioRxiv’de yayınlanan makaleye göre bakteri, birçok bakteriden 5000 kat daha büyük ve neredeyse bir fıstık boyutunda.
Üzerinde araştırmalar yapılan bu bakteri, sadece boyutuyla değil aynı zamanda yapısıyla da bilim insanlarını şaşkınlığa uğrattı. Bakteri, tıpkı insan vücudunda bulunan karmaşık hücrelerdekine benzeyen zarla çevrili dev bir genoma sahip. Dışardan bakıldığında bir iplik gibi görünen bakterinin, mikroskop üzerinde incelendiğinde tırtıl ya da solucan gibi kıvrımlı bir görünüşü olduğu görüldü.
Bilim insanları canlıları ökaryot ve prokaryot olarak ikiye ayırıyor. Prokaryotlar, bakterileri ve arke adı verilen tek hücrelileri kapsıyorken, ökaryotlar ise insanlarda dahil diğer pek çok canlı türünü barındırıyor. Prokaryotların DNA’sı serbetçe gezerken, ökaryotların DNA’sı bir çekirdeğin içerisinde bulunuyor. Yeni keşfedilen bu bakteriyse, bilim insanlarının ökaryot ve prokaryot tanımlarını tekrar düşünmelerine neden oldu. İki canlı türü içerisine de yerleştirilemeyen bakteri, içerisinde normal bir bakteriden 3 kat daha fazla gen barındırıyor.