Coca-Cola’nın mucidi olan John Stith Pemberton, 1831 yılında doğmuş Amerikalı bir eczacı. 1861 yılında çıkan iç savaşa kadar eşi ve oğlu ile mutlu bir hayat süren Pemberton’ın yaşamı bir anda tersine döndü.
İç savaş sırasında ciddi yaralar alan Pemberton, ağrılarını hafifletmek için ağır ağrı kesici ilaçlar almaya başlaması birçok şeyin başlangıcı olacaktı.
Pemberton bir morfin bağımlısı haline geldi.
Savaşın bitmesinin ardından evine dönen Pemberton, bağımlılığının kötüye gittiğinin farkındaydı ve eczacılık konusundaki yeteneklerini kullanarak buna çözümler aramaya başladı.
Bağımlılığına iyi gelmesi için yeni formüller denerken “French Wine Coca” olarak adlandırdığı bir tür içecek yarattı.
Basitçe koka şarabı olarak adlandırabileceğimiz “French Wine Coca” bir çeşit alkollü şuruptu.
Bu içeceğe ise bir kimyager tarafından üretilmiş olan ve Fransız şarabı ile koka yaprağı özü ile sağlığa iyi geldiği iddia edilen şarap ilham olmuştu.
İçeceğin içindeki koka yaprağı, barındırdığı kokain sebebiyle enerji veriyordu.
O yıllarda kokain yasaldı ve çeşitli tedavilerde sıkça kullanılmaktaydı.
Pemberton’ın müşterileri ürüne büyük ilgi gösterdi.
Bağımlılık problemleri olanların sevmesinin yanı sıra, böyle bir problemi olmayanlar da içeceğin tadına bayılmışlardı.
1886 yılında alkolün yasaklanması ile Pemberton, Coca-Cola adı ile içeceğin alkolsüz versiyonunu yarattı.
Alkolsüz versiyon bir çeşit ilaç olmaktan çıkarak ferahlatıcı bir içeceğe dönüştü. Medikal içeriklerin bazılarının yerini bolca şeker ve şeker yerine kullanılan kokain aldı.
Bir şişe neredeyse 9 miligram kokain içeriyordu.
İçeceğin büyük ilgi görmesi ile Pemberton ve Willis E. Venable, içeceği Coca-Cola olarak isimlendirerek satışa sunmaya başladılar.
Pemberton’ın morfin bağımlılığının nüksetmesi hem maddi hem de manevi zarar getirecekti.
Temelde Pemberton, morfin bağımlılığını kokain bağımlılığı ile değiştirmişti.
Bağımlılığı sebebi ile yaşadığı maddi sorunlar Pemberton’ı Coca-Cola’nın haklarını satmak zorunda bıraktı.
Asa Griggs Candler, Coca-Cola’nın haklarını ve formülünü 1887 yılında 2.300 dolara satın alarak hissedarlardan biri haline geldi.
Pemberton ailesinden hiç kimse, mucidi oldukları Coca-Cola’nın başarısını göremedi…
Pemberton 1888 yılında mide kanseri sebebi ile hayatını kaybetti.
Daha sonra Charles Pemberton'ın hisselerini de satın alan Candler Ocak 1892’de "Coca-Cola Company" ismi ile 100.000 dolar semaye ile anonim şirket kurdu ve Coca-Cola’nın derslere bile konu olacak büyüme süreci başlamış oldu.
Coca-Cola'nın büyüme sürecinin başlamasından 2 yıl sonra ise Pemberton'ın oğlu Charles Pemberton da babası gibi bağımlılığının kurbanı oldu...
Yüzyıllar sonra bile kitlelerce sevilmeye devam edecek hatta sudan sonra en çok tüketilen içeceklerden biri olacak olan Coca-Cola’nın var oluşu belki de Pemberton’ın trajik hikayesine sebep olacak olan bağımlılığı olmasa var olmayacaktı. Sizler bu hikâye hakkında ne düşünüyorsunuz?