Yapılan son küresel denetime göre Coca-Cola, Nestlé ve PepsiCo; dünyada plastik kirliliğine en çok katkıda bulunan şirketler oldu. Böylece Coca-Cola, ikinci kez dünyanın en çok kirlilik yaratan firması olma unvanını ‘kazandı’.
Kirliliğe en çok katkıda bulunan diğer firmalar arasında Solo Cup Company ve Colgate-Palmolive de yer aldı. ABD bazında bakıldığındaysa Nestlé, ülkeyi en çok kirleten marka oldu. Nestlé’nin ardından Solo Cup Company ve Starbucks geliyor.
Son zamanlarda bazı büyük şirketler, sürdürülebilirlik konusunda bazı taahhütlerde bulunuyor ancak görünüşe göre bunlar çok da fazla işe yaramıyor. Peki, bunun nedeni ne?
Geri dönüşüm iddia edildiği kadar etkili değil
Yapılan incelemeye göre şirketlerin, “%100 geri dönüştürülebilir” ürünleri çevreye çok fazla katkıda bulunmuyor. Dünya genelinde üretilen plastiğin sadece %9’u geri dönüştürülüyor. İncelemeye göre kalan kısım yakılıyor, çöp sahalarına gönderiliyor ya da çevrede kalmaya devam ediyor.
Sadece geri dönüşümün yeterli olmadığını belirten Break Free From Plastic’in küresel koordinatörü Von Hernandez, şöyle söylüyor:
“Bu rapor, şirketlerin kendi yarattıkları plastik kirliliği krizine karşı daha fazla şey yapmaları gerektiğini gösteren bir kanıt sunuyor. Tek kullanımlık plastik paketlemeye devam eden güvenleri çevreye daha fazla plastik atılmasına sebep oluyor. Geri dönüşüm, bu problemi çözmeyecek.”
Plastik kirliliği için yaratılan sahte çözümler
Bazı şirketlerin, geri dönüştürülebilirliği geliştirme taahhütlerine karşın halen çeşitli sorunlar bulunuyor. Greenpeace’in Güneydoğu Asya plastik kampanyası koordinatörü Abigail Aguilar’a göre bunun sebebi, şirketlerin, plastik sorunu için yanlış çözümler önermeleri.
Örneğin birçok şirket, plastikleri, geri dönüşüm için fazla kalitesiz tasarlıyor. Bunun haricinde plastiklerin kimyasal katkı maddeleri içermeleri ya da ayrıştırılması zor katmanlara sahip olması geri dönüşümü imkânsız hale getiriyor. Kademelendirme (down-cycling), burada devreye giriyor ve oldukça sık kullanılıyor. Bu işlemde nesneler yeniden kullanılabilse bile çok büyük değer kaybı yaşıyorlar.
Aguilar’ın bahsettiği yanlış çözümler ise plastiğin, kağıtla ya da biyoplastikle yer değiştirmesi. Aguilar, “Bu stratejiler, plastik kirliliğine sebep olan miadını doldurmuş kullan at iş modelini koruyor. Bu markaların gelecekte dünyayı en çok kirletecek şirketler olması konusunda da hiçbir şey yapmayacaklar” diyor.
Şirketlerin sürdürülebilirlik hedefleri boş laftan mı ibaret?
İncelemeyi gerçekleştiren Break Free From Plastic hareketinin bu araştırmadaki hedefi küresel ölçekte plastik kirliliği kriziyle verimli bir şekilde mücadele etmek. Hareket, bu incelemeyi 51’den fazla ülkeyi ziyaret eden 72,540 gönüllüyle gerçekleştirdi. Gönüllüler, 8 binden fazla markaya ait 475 binden fazla plastik çöp parçası topladı.
Coca-Cola ve PepsiCo gibi büyük şirketler ise plastik atığı azaltma planlarını duyurdular. Her iki şirket de birkaç ay önce öne çıkan plastik lobi grupları bağlarını kopardılar. Ancak geçmişte yaptıkları halen yüksek oranda atık gösteriyor. Peki, bu ne anlama geliyor?
Coca-Cola’nın plastik kirliliği raporuna cevabı
Gönüllüler, 37 farklı ülkede 11,732 adetten fazla Coca-Cola’ya ait plastik topladı. Coca-Cola, tek başına toplanan plastiklerin %2,5’ini oluşturdu. Coca-Cola, The Daily News’e yaptığı açıklamada plastik kirliliğini azaltmak için çalıştıklarını ve temizleme çalışmalarına yardımcı olduklarını söyledi.
Dünya genelinde her dakika bir milyon plastik şişe satılıyor. Plastik kirliliği krizi, her geçen sürede büyüyor. Ancak şirketler üzerinde daha şeffaflık ve sürdürülebilirlik hedefleri için gerçek niyetleri üzerine daha fazla baskı yapılırsa tamamen bitmese de plastik kirliliği azaltılabilir.