Günümüzde yeni bir ilişki arayışındaki pek çok insan şansını ya Instagram DM’lerinde ya da çöpçatanlık uygulamalarında arıyor. Instagram DM’lerinde tek şansınız karşınızdakine alev ya da limon emojisi atmakken diğer uygulamalardaysa karşınızdakileri fotoğraflarınız ve ilgi alanlarınızla etkileme şansınız var.
Öncelikle bu uygulamaların algoritmalarına bir göz atalım
Tinder, Bumble, Hinge ve diğerleri, aslında hemen hemen tüm çöpçatanlık uygulamaları benzer bir algoritma üzerine kurulu. Bu sistem uygulamaya kaydolurken sizin tercihlerinizi ve ilgi alanlarınızı öğreniyor. Ayrıca uygulamaya kaydolduktan sonra karşınıza çıkan ilk profiller de sizin tercihlerinizin belirlenmesinde büyük rol oynuyor. Bu tarz platformlarda algoritma genellikle size puan veriyor. Örnek vermek gerekirse başlangıçta 0 puanınız olduğunu düşünelim. Bir kullanıcı sizin profilinizi incelediğinde 1 puan, sizi sağa kaydırdığındaysa (eşlemek istediğinde) 2 puan kazanıyorsunuz. Başka bir kullanıcı sizi sola kaydırdığındaysa (eşleşmek istemediğinde) 1 puan kaybediyorsunuz.
Algoritma bu tarz bir puanlama sistemiyle günün sonunda ne kadar popüler olduğunuza göre sizi daha fazla kullanıcıya öneriyor ya da önermiyor. Tabii bu puanlamaya ek olarak puanı çok yüksek olan bir kullanıcının sizi sağa kaydırması da size daha fazla puan kazandırıyor. Yani özetle puanınız ne kadar yüksekse eşleşme bulma şansınız o kadar artıyor. Doğal olarak puanınız da artıyor. Puanınız düşük olduğunda da içinden çıkılmaz bir döngüde sıkışıp kalıyorsunuz.Peki bu puanları nasıl kazanacaksınız?
Tabii durum böyle olunca sizin tek yapmanız gerekenin diğer kullanıcılara kıyasla daha ilgi çekici ve orijinal olmanız gerektiğini düşünüyor olabilirsiniz. Bunun içinse dikkat çekici fotoğraflar, ilgi çeken bir biyografi ve müzik zevkiniz gibi kendinizi yansıtacak detayları profilinize ekliyorsunuz ve kaydırmaya başlıyorsunuz. Aradan aylar geçiyor ancak bir türlü eşleşemiyorsunuz. Bunun nedeniyse siz ne kadar dikkat çekici olduğunuzu düşünseniz de aslında karşınızdaki kullanıcılara göre siz sıradansınız.
Peki bu durumda ne yapmanız gerek? 30 yaşındaki Philadelphia’lı yazılımcı Jeremy, bu durumun çözümünü bulduğunu iddia ediyor. The Verge’ün podcastine konuk olan Jeremy, profilini sıradan ve genel bir hale dönüştürdüğünü, komik bir fotoğrafla birlikte kendi hakkında mümkün olduğunca az bilgi paylaştığını ve garip bir şekilde eşleşmelerinin arttığını iddia ediyor.
Jeremy’e göre kullandığı bu yöntem onun puanlarını arttırırken algoritmanın kendisi hakkında tanımladığı özelliklerin de sıfırlanmasını sağlıyor. Bir süre bu şekilde alakalı ya da alakasız kişilerle eşleştikten sonra Jeremy eski profiline döndüğünü ve bu kez gerçekten ilgi alanlarıyla uyumlu eşleşmeler aldığını belirtiyor.
Tabii ki bu tarz uygulamalarda eşleşmelerin tamamı algoritma tarafından gerçekleşiyor ve eğer ne yaptığınızı biliyorsanız algoritmanın sizin hakkınızdaki verilerini sıfırlayabilir ve yeni bir başlangıç yapabilirsiniz.
