Pandeminin insanların ilişkileri üzerinde sismik bir etkisi olduğu sır değil. Bununla birlikte yeni bir çalışma, COVID-19 korkusunun, cinsel yaşamları söz konusu olduğunda çiftlere gerçekten fayda sağlamış olabileceğini ortaya koydu.
Çalışmada çeşitli yaşam tarzı değişikliklerinin pozitif cinsel istekle ilişkili olduğu tespit edildi. Ancak bu "sadece, COVID-19'dan (düşüğe kıyasla) yüksek derece korkan katılımcılar için" geçerliydi.
Çalışmada, "Bu katılımcılar için cinsel istek, kişinin cinsel yaşamındaki olumlu değişikliklerle ve kişinin partneriyle zaman geçirmek istemesiyle ilişkilendirildi ancak genel ilişki kalitesiyle ilişkilendirilmedi" diye belirtildi. Çalışma pandemiyle ilgili kaygı ve demografik değişkenler kontrol edildikten sonra da sonuçlarının tutarlı olduğunu ekliyor.
Yazarlar, "Bu çalışma, cinsel istekle kişi ve ilişki esenliği arasındaki bağlantıya ışık tutarak COVID-19 pandemisi gibi stres yaratan durumlarda romantik ilişkilerin önemine odaklanan literatürü genişletiyor" sonucuna varıyor. Bulgular pandeminin çiftler arasında cinsel istekte genel bir düşüşü tetiklediğini bildiren önceki araştırmalarla çelişiyor.
2020'de The Leisure Sciences dergisinde yayımlanan bir araştırma, ankete katılan bin 559 yetişkinin yaklaşık yarısının cinsel yaşamları üzerinde koronavirüsün olumsuz bir etkisi olduğunu ortaya koymuştu.
Öte yandan cinsel açıdan aktif her 5 katılımcıdan birinin "yeni aktiviteler ekleyerek cinsel repertuarlarını genişletmesiyle" cinsel açıdan daha maceracı oldukları tespit edilmişti.
Çalışmada, "Yaygın eklemeler arasında cinsel içerikli mesajlaşma, yeni cinsel pozisyonlar deneme ve cinsel fantezileri paylaşma yer alıyor" ifadeleri yer almıştı. Yazarlar şöyle devam etmişti: Daha genç olmak, yalnız yaşamak, stresli ve yalnız hissetmek yeni şeyler denemekle bağlantılıydı.
