Sabancı Holding’te önemli bir yere sahip olan Demir Sabancı, aldığı çarpıcı ayrılma kararıyla Sabancı ailesinde yeni bir dönemin öncüsü oldu.
Yaptığı bu hamle sonucunda büyük risk alan Demir Sabancı’nın hikâyesi aslında risk almanın ve kararlılığın önemini gözler önüne serer nitelikte.
Öncelikle Demir Sabancı’yı tanıyalım.
Demir Sabancı, 1996 yılında bir suikaste kurban giderek hayatını yitiren Özdemir Sabancı’nın oğlu.
Babasını trajik bir biçimde kaybetmesine rağmen güçlü durmuş ve yılmadan kendini geliştirmeye devam etmişti.
Öyle ki, Sakıp Sabancı’nın 2004 yılındaki vefatına kadar Sabancı Holding bünyesinde perakende grubunun başında yer alarak önemli işlere imza atmıştı.
Sakıp Sabancı’dan sonra yeni gelen yönetimle anlaşamaması üzerine Sabancı Holding’ten ayrıldı!
2005 yılında Sabancı Holding’teki %5 oranındaki hissesini 250 milyon dolara satan Demir Sabancı, Sabancı Holding bünyesindeki görevine veda etmiş ve kendisine yeni bir dönemin kapılarını aralamıştı.
Her ne kadar bu hamlesiyle, Sakıp Sabancı’nın ölümünün ardından Sabancı Holding’ten ayrılan ilk aile üyesi olarak dikkatleri üzerine çekmiş olsa da onun arkasından başka aile üyeleri de aynı şeyi yapacaktı.
Ayrıldıktan sonra, Koç Grubu’nun binasına yerleşerek işlerini buradan yürüttü!
Demir Sabancı, Sabancı Holding’ten ayrıldıktan sonra hâli hazırda yapmakta olduğu ve yapacağı tüm işleri 2002 yılında kurmuş olduğu Sedes Holding çatısı altında yürütmeye başladı.
Koç Grubu’na ait olan Yapı Kredi Plaza’dan 5 kat satın alan Demir Sabancı, kurmuş olduğu Sedes Holding’i daha sonra bu binaya taşıdı.
Sedes Holding çatısı altında çok büyük işler yaptı!
Demir Sabancı, Sabancı Holding’te de perakende tarafının başında olması sebebiyle bu sektörde oldukça tecrübeliydi
Bu sebeple, perakende başta olmak üzere lojistik ve gayrimenkul sektörlerine yönelerek önemli işler yaptı.
Örneğin, İngiliz teknoloji marketi Dixons ile iş birliği yaparak, daha sonra Bimeks’e satılacak olan Elektro World mağazalarını açmıştı.
Ayrıca, Sedes Holding bünyesinde, çeşitli şirketler kurdu ve büyüttü.
Amerika’da milyonlarca dolarlık gayrimenkul yatırımları yaptı!
Sedes Holding’e bağlı gayrimenkul şirketi Sedesco bünyesinde Amerika’da dört ayrı projeye yatırımlar yapıldı.
Tamamı Manhattan’da bulunan bu projelere o dönem yaptığı yatırımın değeriyse yaklaşık 80 milyon dolar.
Zaman içindeyse bu yatırımların değerini katladığı söyleniyor. Yani Demir Sabancı aynı zamanda bir gayrimenkul zengini.
Demir Sabancı’nın en büyük işlerinden biriyse Gratis mağazaları!
Kendisinin perakende işinden oldukça iyi anladığını söylemiştik. Bu konudaki ustalığını kanıtlar nitelikte bir başarıya imza atan Demir Sabancı 2009 yılında Gratis’i kurdu.
Sabancı bir röportajında, dünyada finansal bir krizin yaşandığı 2008 yılında Gratis için çalışmalara başladıklarını ancak bu riski göze alarak korkmadan Gratis mağazaları için çalışmaya devam ettiklerini belirtiyor.
Temmuz 2009 da ilk mağazasını açan Gratis, 6 ay içinde 20 mağazaya çıkarak büyük bir başarı yakalıyor ve Sabancı’ya aldığı riskin karşılığını fazlasıyla veriyor.
Kuruluşunun ardından hızla büyüyen Gratis şu anda 80 ilde 650’den fazla mağaza ile hizmet veriyor.
Özetle, bu içerikte Demir Sabancı’nın korkusuzca aldığı risklerin nasıl başarıya dönüştüğünün hikâyesini ele aldık. Belki de kalıpların dışına çıkarak sürüden ayrılmaktan korkmamak gerekiyordur ne dersiniz?
Şirketlerle ilgili diğer içeriklerimiz: