İş dünyası, acemiler için pek çok klişe haline gelen engelle dolu. Kariyerinizin henüz başındaysanız ya da kendinize uygun bir kariyer planı yapmak istiyorsanız, hazırlıklı olmanızda fayda var. Zira nelerle karşılaşacağınızı önceden bilmek, sizi her zaman bir adım ileriye taşıyacaktır. Acımasız iş dünyasında dişe dokunur kişiler arasında yer almak, varlığınızı hissettirip hedeflerinize ulaşmak için görmeniz gereken bazı gerçekler var.
Teknoloji şirketleri, özellikle dünya çapında hizmet veren devler, çok sayıda başvuru aldıkları için her zaman en iyisine yöneliyorlar. Buradaki “en iyi” kavramının, sanılanın aksine kaliteli eğitimle doğrudan ilişkisi yok. Yani herhangi bir şirket, size Harvard mezunu olma zorunluluğu getirmiyor. Bu şirketlerde çalışan insanların çoğunun kaliteli eğitime sahip olmaları, onlara bir dünya görüşü kazandırıyor, bu nedenle en iyiler arasında bulunuyorlar. O dünya görüşünü, modern nimetlerden faydalanarak kendiniz de kazanabilirsiniz. Her şey özgüveninize emanet edilmiş durumda.
Microsoft'un CEO'su Satya Nadella
En nihayetinde kaliteli bir üniversiteye giden binlerce kişi arasından, yine az sayıda insan çıkıyor. Bu nedenle eğitimdeki fırsat eşitsizliği sizi korkutmasın, açığınızı daha çok çalışarak kapatmanız mümkün. Örneğin Google’ın yazılım mühendislerinden birisi olmak için Oxford’da okumanıza gerek yok. Siz bahçe bitkileri bölümünde okusanız bile, eğer kendinizi yazılım mühendisi gibi geliştirdiyseniz, Google sizi işe alabiliyor. Bir başka deyişle kişisel yetenek ve ilgilinizle, o işin okulunu okumuş insanlara fark atabiliyorsunuz. Bizden söylemesi...
Bugün, TeknoKariyer yazı dizimizin yeni bölümünde, teknoloji şirketlerinde çalışmanız için mutlaka farkında olmanız gereken, önceden hazırlanarak üstesinden geleceğiniz 3 konuyu ele alıyoruz. Hazırsanız başlayalım.
1. Her zaman proaktif, öğrenmeye hazır ve istekli olun:
Aslında bu durumun sevilen işi yapmakla çok büyük ilgisi var, sonuçta kimse sevmediği bir iş üzerine kariyer planı yapmaz. Dolayısıyla öğrenmeye için her zaman açık olmak sizin için o kadar da zor olmamalı. Bu hazırlıklı olma durumunu biraz daha açalım.
Bir konu hakkında çok bilgiye sahip olmanız, her zaman en doğruyu bildiğiniz anlamına gelmez. Bu nedenle, yaptığınız iş görüşmelerinde neyi ne kadar bildiğinizden değil, neyi ne kadar öğrenmek istediğinizden daha çok söz edin. Bu şekilde zaten sizin deneyimsiz ve amatör olduğunuzu bilen şirketler, eğitime müsait ve uyumlu bir kişilik olduğunuzu anlayacaklardır. Eğer gerçekten bazı konularda bilgi ve yetenekleriniz çok yüksekse bunu zamana yayın. O işi elde ettikten sonra mutlaka karşınıza farkınızı ortaya koyacağınız fırsatlar çıkacaktır.
Bunun için iş dünyasının içinde bir deneyim yaşamanıza gerek yok, aynı tecrübeyi bireysel çalışmalarınızla da elde edebilirsiniz.
2. Kendiniz, işiniz, çalıştığınız yer için problem sarrafı olun:
"Problemler ileride, dikkat"
İş dünyasında hangi görevi yaparsanız yapın, özellikle teknoloji sektöründe yer alacaksanız vaktinizin büyük çoğunluğunu sorunlara çözüm üretmek için harcayacaksınız. Ne kadar sorun çözerseniz, sorunları, kaynaklarını ve yapılarını o kadar yakından tanırsınız. Yazılım dünyasının kilit noktalarından birisi de sorunları en kısa sürede en etkili şekilde çözmektir. Böyle insanlar fark yaratabilirler.
Bir şeyi üretmekten çok, o şeye ilişkin sorunlara hazırlıklı olmak gerekir. Bunu uçak fabrikası bulunan, ancak hiç uçak bakım atölyesi bulunmayan bir ülkeye benzetebiliriz. O uçaklar üretilir, bir süre boyunca uçuş yapabilirler, ancak sorun yaşadıklarında kimse ne yapacağını bilemez. Bu nedenle işinizde kendinizi geliştirmeye önce uçak bakım merkezini kurarak, yani problemler ve varyasyonları hakkında bilgi sahibi olarak başlayın. Vakti geldiğinde üretilen şeyin ömrünü ve kalitesini sizin bu çabanız belirleyecektir.
3. Kendinizi tuhaf hissetmeye, cesaretinizin kırılmasına alışkın olun:
Az daha zorlarsak yazının Rocky filmlerinden çıkmış bir motivasyon konuşmasına benzemesi çok normal, ancak hayat Rocky’deki gibi kolay ya da zor değil. Kimse sizden mezbahada et yumruklayarak, cüssenizin 4 katı olan Ivan Drago’yu dövmenizi beklemiyor. Bu nedenle karşılaştığınız her şeyin olabildiğince tuhaf olmasına hazırlanın.
En çok çalışmak istediğiniz işte ya da şirkette bir kariyere başladığınızda hayal ettiklerinizle karşılaşmayacaksınız. Bu %99 böyle olmuştur. Google’ın o renkli ofisinde dışarıdan her şey çok güzel görünse de, şirket yılın belli dönemlerinde 12 saate varan mesai süreleriyle biliniyor. Bunun karşılığında personellerine iyi ücretler, iş saati içerisinde kişisel zaman rahatlığı gibi imkanlar sunuyor. Özellikle yoğun mesai saatlerinde çalışırken Google’daki sınırsız kantinin sizin için bir anlamı yok.
Toz pembe dünyanızdan kopup, cesaretinizin her an bir nedenle kırılmasına hazır olursanız, emin olun ki o kadar da kırılmayacaktır. Eğer hazırlıklı olmazsanız, hayalinizdeki işten kısa sürede soğuyabilir, hatta o işin getirilerinden vazgeçip, yeni bir kariyer planı yapmak zorunda kalabilirsiniz. Her şey için geç olmadan, beklentilerinizi törpüleyerek plan yapın. Olabildiğince gerçekçi davranın.
TeknoKariyer köşemizde, merak ettiğiniz soruların cevabını bulmak için [email protected] adresine e-posta gönderebilir, görüş ve önerilerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirisiniz.