Okyanuslarda artış gösteren plastik miktarı, dünya genelinde 60 senedir toplanan verilerle bir kez daha gözler önüne serildi. Uzmanlar, 1957 ve 2016 yılları arasında birbirlerine ya da deniz canlılarına takılan plastik oranları hakkında veri toplayan bir cihaz kullanarak sudaki plastik oranı hakkında bilgiler elde etti. 'Sürekli Plankton Kaydedici' (CPR) olarak bilinen bu cihaz, 1957 yılından beri Kuzey Atlantik ve çevresindeki denizlerde 6,5 milyon deniz mili (12 milyon km) boyunca hareket ederek veri topladı. Araştırmacıların söylediğine göre cihaz, denizlerdeki plastik kirliliğinin ilk anlarına da şahitlik etti.
Peki, uzmanlar bu araştırmadan ne gibi veriler elde etti?
-Geçtiğimiz 50 yılda, Birleşik Krallık çevresindeki denizlerde atık miktarının 4 kat artış gösterdiği ve 1990’lı yıllardan beri Kuzey Atlantik ve çevresindeki denizlerde görülen plastik oranlarında kayda değer bir artış olduğu gözlemlendi.
-CPR cihazına takılan plastik miktarının 2000 yılından itibaren 10 kat artış gösterdiği görüldü ve takılmanın en çok Kuzey Denizi’nin güneyinde gerçekleştiği ortaya çıktı.
-Son 20 yılda görülen plastik artışının en büyük nedeninin balıkçı ağlarından kaynaklandığı ortaya koyuldu.
Araştırmada yer alan uzmanların bu konuya yaklaşımı şu şekilde: “CPR ile elde ettiğimiz veriler, 1990’lı yıllardan beri okyanuslarda görülen plastik miktarı artışını resmi olarak doğrulayan ilk veriler olmuştur. Dünya üzerindeki nüfus arttıkça plastik atık oranı da artış göstermeye devam edecektir.
Plastiklerin her yerde bulunmaması ve sağlık üzerindeki etkilerinin henüz tam olarak bilinmemesi, plastik atık farkındalığını arttırmıştır. Atıkların nasıl kontrol edileceği ve ürünlerin nasıl tasarlanacağı konusunda büyük ölçekli bir karar almanın yanında, bireylerin de bireysel olarak bu konuda harekete geçmesi gerekiyor. Bunların gerçekleşmesi için de kapsamlı bir eğitim verilmeli. Devamlı araştırmalar sağlanmalı ve bireyleri bilinçlendirecek kampanyalar düzenlenmelidir.”