Türkiye, 6 Şubat’ta gerçekleşen ve 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6’lık depremlerin ardından yaralarını sarmaya ve depremzedelere yardım etmeye çalışıyor, gönüllü olarak bölgeye gidiyordu. Aynı şekilde internet ortamları ve televizyon kanallarında da bu vatandaşların görüntülerini paylaşıldığını görüyorduk. Ancak bunlar, her ne kadar iyi niyetli olsa da oradaki insanlara yarardan çok zarar verebiliyor.
1999 depremini yaşayan İrem Aydemir isimli Twitter kullanıcısının paylaştığı anlamlı bir flood da bu konunun ciddiyetini ortaya koyuyor. Bu gönderi, depremin vatandaşlar üzerindeki etkisinin uzun yıllar süreceğini ortaya koyarken insanların ihtiyacı olan şeyin acıma olmadığını gösteriyor.
Depremzedelerin görüntülerini paylaşmanın bir faydası yok
Depremzedelerin yaşadığı şey, etkilerinin kısa sürede geçeceği bir şey değil. Bu insanlar, hayatları boyunca bu durumla baş etmek zorunda kalacak. İşte İrem Aydemir’in paylaşımı da buna dikkat çekerek enkazdan çıkan insanları mikrofon uzatıp konuşturmaya çalışmak, acıklı bir müzikle bu kişilerin videolarını paylaşmak gibi şeylerin yanlış olduğuna vurgu yapıyor.
Depremzedelerin sözünü kesmemek, konuşmuyorlarsa da zorlamamak gerekiyor
Aynı şekilde son günlerde sıkça gördüğümüz, seslerini duyurmaya çalışan depremzedelerin susturulma olaylarının da hiçbir yararı yok. Aydemir, paylaşımında bununla ilgili şunları ifade ediyor: “Depremzedelere soru soruyorsanız cevabını dinleyin. İnsanların sözünü kesmeyin. Konuşmuyorlarsa zorlamayın. Ben bazı yakınlarımla hâlâ deprem konuşamıyorum. Görüntümün sonra önüme düşmesini hayal edemiyorum ve şimdi maalesef yüzlerce insan bunu yaşayacak ama hâlâ geç değil”
Paylaşılan görüntülerde mutlaka sansür kullanın
Paylaşımda, acı sömürüsünün bırakılması gerektiğini, illa ki paylaşılacaksa da insanların yüzlerinin kapatılması gerektiğine de vurgu yapılıyor. Depremlerde ebeveynlerini kaybeden binlerce çocuğun görüntülerinin de paylaşılmaması büyük önem taşıyor. Yani, bu tarz hareketlerimizden önce yapacağımız şeyin, ömürleri boyunca bu felaketi hatırlayacak insanları incitip incitmeyeceğini düşünmek gerekiyor.
Sosyal medya dayanışma ve yardım için kullanılmalı
Bunun yanı sıra Habertürk’ün aktardığına göre psikologlar da benzer şekilde deprem bölgesiyle ilgili paylaşılan videolara ve içeriklere dikkat çekiyor. Uzmanlar, enkaz görüntülerinin, depremzedelerin duygusal müziklerle birlikte paylaşıldığını ve insanların ciddi oranda travmatize olduğunu söylüyor. Bunların, kaygılandırmaktan ve korkutmaktan başka bir işe yaramadığını, sosyal medyanın dayanışma ve yardım için kullanılması gerektiğini ifade ediyor.
Bilinçsizce deprem bölgesine yığılmamaya dikkat etmeliyiz
Bunlar dışında bilinçsizce bölgeye yığılmanın herhangi bir fayda sağlamadığını söylemek gerek. İyi niyetli olsalar da gönüllülerin gelmemesi gerektiği, hâlihazırda bölgede çok kişinin bulunduğu gelen açıklamalarda söyleniyor. Yardım çalışmalarında önemli bir rol oynayan Haluk Levent de yakın zamanda buna ilişkin bir uyarı yapmıştı.