NASA’nın Orion uzay aracı, uzay ajansının SLS’inden, gezegenimizin uydusuna doğru fırlatılacak. Orion’un son durağı ise Ay olmayacak ve Ay’ın da ötesine gidilmeye çalışılacak. Tabii bunun gerçekleştirilmesi için de kulağa bilim kurgu gelen teknolojilerin kullanılması gerekiyor.
İlk olarak insanların nefes alması gerekiyor. Dahası, aldığımız havada ciğerlerimizi paramparça edecek herhangi bir şeyin bulunmaması gerekiyor. NASA’nın yeni sistemini geliştirirken üstesinden gelmesi gereken sorunlardan bir tanesi de nem ve karbondioksit olacak. Kaldı ki bu, güvertedeki aşırı hassas ekipmanların aşınmasının da önüne geçecek. Dünyadan oldukça uzaklaşılacak olan bu görevlerde su, gıda, uzay giysileri vb. birçok ihtiyaç için de oldukça geniş bir alana ihtiyaç duyulacak.
Halledilmesi gereken daha fazla engel
Uzay aracının hedeflediği yere gitmesi için itici güç oldukça önemli. Orion da 33 motoru için 2.000 galonluk roket yakıtı almak durumunda olacak. Ana motor, Ay’ın yörüngesine girerken ve çıkarken manevra yapacak, ayrıca Ay’a ya da Mars’a giderken bir sorun olması halinde devreye sokulması gereken bir yedek motor da olacak. Kalan 32 motor ise yönlendirme ve kontrol için kullanılacak. Gelecekteki uzay aracı, oksijeni ve yüksek güçlü hidrojeni ayrıştırarak suyu, yakıta çevirecek.
Uzayda oldukça ciddiye alınması gereken bir diğer konu da öldürücü radyasyon olmalı. Astronotları, kronik sağlık sorunlarına sebep olacak kozmik fenomenlerden ve güneş fırtınalarından oluşan radyasyon bombardımanından koruyabilecek yeterli miktarda güneş kremi bulunmuyor. Ayrıca bu radyasyonlar bilgisayarların da bozulmasına sebep olabilir ki iletişim araçlarında oluşabilecek bir hasarın ne kadar tehlikeli olacağını söylemeye bile gerek yok. Orion’da bu sorunlar için radyasyon sensörleri, sürekli kendisini kontrol eden bilgisayarlar ve astronotların geçici olarak saklanabilecekleri fırtına sığınakları da bulunuyor.
Uzayda GPS’in çalışmadığı herkesin malumudur. Orion’da bunun için Near Earth Network, NASA Tracking and Data Relay uyduları tarafından desteklenen Space Network ile yer değiştirecek. Dünyadan artık yeterince uzaklaşıldığındaysa Deep Space Network’e ihtiyaç duyulacak.
