Akıllara durgunluk veren bu motorun tek özelliği tabii ki bununla sınırlı değil. Uzman bir mühendisten aldığımız teknik destek sayesinde görüyoruz ki bu motor, verimlilik ve yenilik açısından diğer motorlardan farklı bir noktada.
Yeni nesil büyük konteyner gemilerinde kullanılan tek makine ve tek pervaneli bu motor, yaklaşık 109.000 beygir gücündedir. İki zamanlı, turboşarjlı ve düşük devirli olması nedeniyle oldukça ekonomiktir.
Tabii ekonomi deyince herkesin aklındaki soruya gelelim: Bu devasa makine ne kadar yakıt tüketiyor?
Maksimum güçte saatte 1.660 galon yani 6.283 litre yakıt tüketebiliyor. Böyle bakınca çok fazla görünüyor, değil mi? Aslında değil.
Bu makinenin ekonomik kullanımda ısıl verimliliği; yani yakıttan aldığı enerjiyi hareket enerjisine çevirme oranı %50. Bu oran, kullandığımız araçlarda %25-30 arasındadır. Bu anlamda düşük devirli olması ve dizaynı, ona ciddi anlamda yakıt tasarrufu sağlıyor. Ayrıca motor ana bakımlarının 3 yılda bir yapılması da büyük bir avantaj.
Güç değerlerine baktığımız zaman ise 109.000 beygir gücündeki bu motorun tam 7.6 milyon newton/metre tork ürettiğini görüyoruz.
Bu da 1,5 motora sahip bir dizel aracın 240 tork oldugunu düşünürsek ortalama 30.000 araba gücüne karşılık geliyor diyebiliriz.
Bu devasa motorun krank şaftı ile günümüzde kullandığımız arabaların krank şaftını karşılaştırdığımızda ortaya çıkan manzara, insanı hayrete düşürüyor.
Bu motoru kullanan gemiler, ortalama bir yük gemisinden iki kat fazla sürate çıkabiliyor.
400 metre boyunda 15.000 adet konteyner yüklü devasa bir gemi, dünyanın en büyük dizel motoru RT-flex 96 C sayesinde saatte yaklaşık 47 km süratle hareket edebiliyor.
Bu motoru kullanan konteyner gemileri, eşdeğer büyüklükteki diğer gemilere göre Çin’den Amerika’ya gönderilen kargoları 4 gün daha önce ulaştırabilmektedir.
Denizcilik ve endüstri sektöründe gerçekleştirilen bu devrim niteliğindeki gelişme, insanlığın önüne çıkan her engeli aşabileceğini bize kanıtlar nitelikte.
• Kaynaklar: Wartsila, Zmescience, Drive