Peki bu yuvarlak metal cihazlar tam olarak ne işe yarıyor? Doktorlar bunu hangi hastalıkların teşhisinde kullanıyor?
Bu cihaz, hâlâ doktorların vazgeçilmezleri arasında mı?
Doktorların kafalarına taktıkları bu disk, baş aynası olarak biliniyor.
Özellikle kulak burun boğaz uzmanlarının kullandığı bu disk, çeşitli vücut boşluklarının görselleştirilmesine yardımcı oluyor. Doktorlar, cihazı kullanmak için ise aynayı bir gözün üzerine doğru çeviriyor ve merkez delikten bakıyor.
Daha sonra aynanın içbükey yüzeyine bir ışık kaynağı tutuluyor ve söz konusu karanlık delik, yansıtılarak aydınlatılıyor. Yani bu baş aynası, ışık kaynağının doktorun görüşünün engellenmeden boşluğu görselleştirmesine olanak sağlıyor.
Fakat bazı doktorlar, bu baş aynasını artık kullanmıyor.
Bunun yerine aydınlatma sağlayan fiber optik farları tercih ediyorlar. Geleneksel baş aynası konusunda eğitim almış veya bu cihazın kullanımına alışmış doktorlar ise onu kullanmaya hâlâ devam ediyor.
Öte yandan aslında bu baş aynası, ilk olarak gırtlağı incelemek için Levert isimli bir Fransız tıp uzmanı tarafından tasarlandı. Sonrasında ise ışık kaynağı olarak bir mum kullanan Alman doktor tarafından geliştirildi ve değiştirildi.
Nihayetinde Nepomuk Czermak, bugün bildiğimiz şekliyle baş aynasının mucidi olarak kabul edildi ve bunu 1858’de tıp camiasına sundu.
Aslında birçok tıbbi araç gibi, baş aynasının kullanımı da büyük oranda koşullara göre belirlenir.
Örneğin acıdan kıvranan bir çocuğu incelemek için bu cihaz, en iyi seçimlerden biridir. Çünkü kendi ışık kaynağı vardır ve çok daha kolay manevra yapılabilir. Fakat elbette aynı amaçlar için farklı tıbbi cihazlar da kullanılabilir.
Özetle doktorların başlarına takarak kullandıkları bu tuhaf görünümlü cihaz, çeşitli vücut boşluklarının görselleştirilmesine olanak sağlar. Bu sayede doktorlar, hastalara teşhis koyma noktasında çok daha hızlı ve doğru kararlar verebilir.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: