Buzdolabının Aksine Bazı Dondurucularda Neden Işık Bulunmuyor?

1
1
0
0
0
Buzdolaplarında kapağı açmamızla yanan bir ışık olduğunu biliyoruz. Hatta çocukken birçoğumuz bu ışığın ne zaman söneceğini test etmek için kapağı yavaşça kapatma numarası bile yaptık. Peki dondurucularda aynı şey mümkün mü?

Eminiz ki birçok insan, bu durumu aslında tam olarak fark etmemiştir bile. Ancak birçok dondurucuda, buzdolaplarında olduğu gibi bir ışık yok.

İkisi de hemen hemen aynı amaca hizmet ediyor. Birisi daha derin ve uzun süre dondurma işlemi yaparken birisi de daha hafif ve günlük “soğutma” eylemi gerçekleştiriyor. Öyleyse neden dondurucularda da buzdolabında olduğu gibi bir ışık yok?

Bazı dondurucularda ışığın olmaması, bazıları için sadece bir eksiklik gibi görünse de aslında bu, mantıklı sebeplere dayanıyor.

dondurucu

İlk olarak dondurucularda ışık olmamasının temel sebebi, genellikle üreticilerin maliyetleri düşük tutma çabalarının bir yansımasıdır. Dondurucu üretiminde kullanılan tüm bileşenler, belirli bir fiyat noktasına ulaşmak zorunda ve her ek özellik, nihai maliyeti artırıyor. Işık, kapalı armatürler, anahtarlar ve kablolar gibi ek donanımlar, bu maliyeti artıran unsurlar arasında yer alıyor.

Çoğu üretici, ışık eklemenin maliyetini çok büyük olmasa da ekstra masraf olduğu için gereksiz görüyor. Bunun da bir sebebi var…

Kimse dondurucuları, buzdolapları kadar sık sık açmıyor.

buzdolabı

Gün içerisinde belki onlarca kez buzdolabının kapağını açıp kapatıyoruz. Hatta bunu sıkıldığımız için bile yaptığımız oluyor. Ancak, araştırmalar da gösteriyor ki dondurucular, bir ürün aramaktan ziyade belirli bir ürün almak için açılıyor. Çünkü dondurucuya ne koyulduğu bellidir.

Dondurucunun içinden ürün almak, çok hızlı bir işlem olduğu için ışığın kullanılması, maliyet açısından da anlamsız olacak.

Birçok insan, dondurucuda ışık olmadığını fark etmemiştir bile.

dondurucu

Dondurucuların içerisi, buzdolabı gibi geniş ve birçok ürünü alacak kadar kullanışlı değil. Bu da bir ürünü daha kolay ve hızlı bulmayı sağlıyor. Böylece ürünler, üst üste değil daha düzenli ve belli bir alana yerleştirilmiş oluyorlar.

En önemli kısmı atlamayalım: Buzlanma. Özellikle eski ve düşük kaliteli dondurucularda, dondurucunun kapağını açtıktan sonra havadan nem alındığında, buğulanma ve buz kristallerinin oluşması kaçınılmaz. Bu, ışığın etrafındaki alanı daha da karartır ve ışığın görünürlüğünü olumsuz yönde etkiler.

Eski dondurucularda kullanılan ışıklar ısı üretiyordu.

dondurucu

Tabii bu durum da verimlilik sorunlarına yol açıyordu. Ancak bu durum, 1950'lerin sonlarına doğru üretilen modern otomatik buz çözme sistemleriyle büyük ölçüde ortadan kalktı. Günümüzde enerji tasarruflu ampuller, dondurucularda kullanılabilecek daha verimli aydınlatma çözümleri sunuyor. Yine de üreticiler hâlâ bu özelliği kullanmıyor. Çünkü ışığın faydası, bunun maliyetine göre çok az kalıyor.

Konuya yalnızca maliyet olarak bakmak, pek doğru olmayacaktır. Birçok dondurucuda ışığın olmaması, tasarım ve kullanım alışkanlıklarıyla da yakından ilgili. Yani olsa güzel olur, ancak olmasa da olur denilen cinsten.

Kaynaklar: TIFO, PBS, Reader's Digest

İlginizi çekebilir:

1
1
0
0
0
Emoji İle Tepki Ver
1
1
0
0
0