Yüzyılın en büyük salgın hastalığı Covi-19’a karşı verilen mücadelede hedef aşı geliştirmek. Ancak bu süreç o kadar basit değil. Normal zamanlarda bile 10 yılı bulan aşı çalışmaları, küresel salgın krizi nedeniyle artık aylara sıkıştırılmış şekilde sürdürülüyor. Tek bir hastalığa karşı yeryüzünde şu anda 165 farklı aşı çalışması yürütülüyor. Aşının yaygın kullanımına ilişkin en yakın tahminler ise 2021 yılının ortalarını işaret ediyor.
Salgına karşı en büyük sorumluluklardan birisine sahip olan Dünya Sağlık Örgütü ise gerçekçi ancak umutsuz bir açıklamada bulundu. Her ne kadar Oxford başta olmak üzere başarıyla devam eden çalışmalar bulunsa da DSÖ Başkanı Dr. Tedros A. Ghebreyesus; aşının bulunmama ihtimalini gündeme getirdi.
DSÖ: “Sihirli bir anahtar henüz bulunmuş değil, belki de hiçbir zaman bulunmayacak."
Açıklamalarına birden fazla çalışmanın üçünücü ve son aşamada olduğunu belirterek başlayan DSÖ Başkanı, bu çalışmaların hiçbirinde olumlu sonuca ulaşmama ihtimalini hatırlattı: "Birden fazla aşı çalışması şu anda klinik testlerdeki üçüncü aşamaya geçmiş durumda. Hepimiz, enfeksiyonları önleyecek birden fazla aşıya sahip olmayı umuyoruz. Ancak sihirli bir anahtar henüz bulunmuş değil, belki de hiçbir zaman bulunmayacak."
BBC Türkçe’nin haberine göre şu an yapılan tüm aşı çalışmaları 2 farklı kategoride. Birinci kategorideki çalışmalar, virüsün genetik kodu üzerinden ilerlerken diğer kategoride ise zayıflatılmış koronavirüs üzerinden çalışma gerçekleştiriliyor. Süreçlerin son aşamasında ise insan üzerinde yapılan testlerle aşıların etkisi ölçülüyor. Bu testler bazı durumlarda aylar sürebiliyor. Ülkemizde ise Boğaziçi, Ege, Ankara, ODTÜ, Dokuz Eylül, Selçuk, Acıbadem, Erciyes, Bezmialem üniversiteleri aşı çalışmalarına destek veriyor.
