Çin'de baş gösteren ve daha sonra dünya geneline yayılan yeni tür koronavirüs sebebiyle evlerimizde kalmamız, hem kendimizi hem de diğer insanları korumak için fazlasıyla önemli. Evimizden dışarı çıkamamamız ise diğer insanlarla fiziksel olarak sosyalleşemememize sebep oluyor.
DSÖ: 'Sosyal mesafe' değil, 'fiziksel mesafe'.
Mevcut koronavirüs salgını esnasında otoritelerden gelen evde kalma emirleri; arkadaş ve aile ile teması kesmek değil, koronavirüsün yayılmadığından emin olmak için fiziksel mesafeyi koruma amacı güdüyor. DSÖ ise bu doğrultuda sosyal mesafe ifadesi yerine fiziksel mesafe kalıbının kullanılmasının daha uygun olduğunu belirtiyor.
Massachusetts Kongre Üyesi Ayanna Pressley, yaptığı bir açıklamada: "Şu anda yaptığımız şeyin (evde kalmanın) sosyal mesafe değil, fiziksel mesafe olduğunu iddia ediyorum" diyerek DSÖ'yü (Dünya Sağlık Örgütü) destekledi ve sözlerine "Virüsün yayılmasını sınırlamak için aramızda fiziksel mesafe yaratıyoruz, ama bunu; sosyal ilişkilerimizi, topluluk duygumuzu ve ortak amaç duygumuzu sürdürmemizle aynı kararlılıkla yapmalıyız" şeklinde devam etti.Stanford profesörü de destekledi.
Stanford Üniversitesi psikoloji profesörü Jamil Zak de "sosyal uzaklaşma" ifadesini kullanmayı tamamen bırakmamız gerektiğini savundu. Perşembe günü üniversite için gerçekleştirdiği soru cevap etkinliğinde Profesör Zak: "Sanırım şu anda ne yaptığımızı yeniden çerçeveleyerek başlamalıyız. Bu zamanı, ayrı olsak da sosyal olarak bağlı kalabileceğimizi vurgulamak için fiziksel mesafe olarak düşünmeliyiz." dedi.
Yeni tür koronavirüs COVID-19'un yayılmasını yavaşlatmak için fiziksel mesafenin hayati önem taşıdığını belirten profesör, aynı zamanda bunun insanların birbirleriyle temel bağlantı ihtiyacına ne yazık ki karşı çıktığının da altını çizdi.
Profesör Jamil Zak'ın şu sözleri ise oldukça dikkat çekti: "İronik bir şekilde, sosyal dokumuzu parçalamak için sık sık suçladığımız teknolojiler, şimdi onu bir arada tutmak için en iyi şansımız olabilir."
