İnsanlar olarak doğal kaynakların hızla tüketilmesi konusunda durdurulamaz bir hale geldik. Gıdadan temiz havaya tüm doğal kaynakları ya yok ediyor ya da dengesini bozuyoruz. Üstelik hızla artan bir nüfusa sahibiz ve bu da tükenen kaynaklarla ters orantılı olunca işler biraz zorlaşıyor. Gelecekte yaşanacak susuzluk ve açlık artık yaşanacağını kabul edip beklemeye başladığımız bir senaryo haline gelmiş durumda.
Son olarak da dünyada sağlıklı bir insanın tüketmesi gereken sebze ve meyve miktarını karşılamaya yetecek üretimin yapılmadığı keşfedildi. Dünyada gerçekleştirilen sebze ve meyve üretimi miktarı şu an gereken miktarın üçte biri kadar. Gelecekte ise artan nüfüs-azalan kaynak dengeleri göz önünde bulundurulduğunda bu miktarın çok daha az olacağı düşünülüyor.
Kanada’nın Guelph Üniversitesinden araştırmacıların liderliğinde yürütülen çalışma, tarım üretiminde dengenin sağlanması için öncelikle hayvansal ürün odaklı üretim anlayışının değişmesi gerektiğini ortaya koydu.
Harvard Üniversitesi beslenme uzmanları tarafından oluşturulan Sağlıklı Beslenme Projesi’ne (HHEP) göre, bir kişi beslenmesinin yüzde 50’sini meyve ve sebzeler, yüzde 25’ini tam tahıllar, kalan yüzde 25’ini ise protein, yağ ve süt ürünleri ile dengelemeli. Yine HHEP'nin önerilerine göre herkesi beslemek için, küresel tarımın kişi başına günde 15 porsiyon sebze ve meyve üretmesi gerek, ancak bu rakam şu an için 5 porsiyondan ileri gidemiyor. Artan nüfusun önüne geçilemezse bu durum daha ciddi bir hal almaya başlayacak. Bu noktada ise gelecekte toplu katliam gibi insanlık dışı olaylar yaşanabilecek.
