Dünya, son yarım asırdır gözle görülmemiş bir hızla iklim değiştiriyor ve sonucunda büyük yaralar alıyor. Her gün giderek daha çok orman yanıyor, buzul eriyor ve antik kültürlerden kalan kalıntı ve yapılar yok oluyor. Yaşamın sürekli yenilik ve değişim getirdiği yadsınamaz bir gerçek olsa bile bu değişim, normalden çok daha hızlı gerçekleşiyor.
İklimlerin bu kadar hızlı değişmesinin en önemli nedeni biziz. Yıllardır doğayı düşünmeden yaptığımız onca eylem sonucunda küresel ısınmayı önüne geçilemez bir hale getirdik. İşte bu yüzden bazı bilim insanları, geçmiş kültürlerden kalan ve günümüzden kalacak olan izleri kaydetmek için bir yöntem ortaya attı.
Yöntemi ortaya atan Dr. Chris Fisher ve Dr. Steve Leisz, Dünya'nın yüksek çözünürlüklü 3B taramasını yapmak istiyor. Kendilerine bu görevi edinen iki araştırmacı, ‘The World Archive’ ismini verdikleri kâr amacı gütmeyen bir projeye başladılar.
Dünya’nın 3B haritasının çıkarılmasını sağlamak için bir çözüm bulundu. Araştırmacılar, günümüzde arkeoloji, şehir planlaması, petrol ve doğal gaz aramaları gibi birçok alanda kullanılan ‘Lidar’ teknolojisini kullanacaklarını söyledi. Bu teknoloji, lazer ışınlarını kullanarak belli bir alanı haritalandırabiliyor.
Lidar teknolojisi geçtiğimiz on yıl içinde arkeologlara büyük fayda sağladı. Arkeologlar, Afrika ve Güney Amerika’daki ormanlık alanlarda kaybolmuş birçok kayıp şehri ortaya çıkarabildi. Öyle ki 2007 yılında Dr. Fisher’ın da arasında bulunduğu bir ekip, normalde 10 yıl sürecek olan araştırmayı yalnızca 10 dakikada tamamlayabildi.
Böyle bir tecrübeye sahip olan Fisher, Dünya’nın en değerli yerleri kaybolmadan önce araştırmacıların ‘tarayıp tarayıp durmaları’ gerektiğini söyledi. The Earth Archive’in asıl amacı, gezegenimizin tüm kara parçalarını taramak üzerine yoğunlaşmış (Dünya’nın %71’lik kısım sudan oluşuyor.)
Taranacak kara parçalarında öncelik Amazon ormanlarına ve yükselen deniz seviyesi tehdidi altında olan kıyı kesimlerine verilmiş. Fisher, hedeflerine ulaşmanın on yılı aşkın bir araştırma sonucu mümkün olabileceğini söylüyor. Yine de on yıl sonra Dünya’nın taranmış halinin ‘jenerasyonlar için ölçülemez bir hediye’ olduğunu da ekliyor.
