Artık Dünya’nın nasıl bir forma sahip olduğuna dair sayısız kanıt var. Antik çağlarda yaşayan insanların, uzaya gitmeden nasıl bir yerde ilişkin merakı bilimsel sonuçlar vermeye başlamıştı. Şimdilerde hala o insanlardan sonra yaşamış bazı gerici düşüncelerin salkım saçak yayıldığını görüyoruz.
Düz Dünya Derneği gibi örgütler, insanların bilimsel gelişmelere karşı çıkan popüler komplolara inancını tetikliyorlar. Bu noktada o teorilere inananların değil, bu örgütleri yönetenlerin amacı ise ortada. Zira birbirinden tutarsız şeyler görmeye devam ediyor.
Bir Düz Dünya Derneği üyesinin, derneğin resmi forum sitesinde ortaya attığı “Simit Dünya” teorisi ise insanı biraz afallatabilir:
Düz Dünyacıların en büyük silahları ise egemen medya ve popüler bilimin, yerleşik öğretilerle insanları kandırmaya çalıştığı düşüncesi. Bunun için bilimin gelişmesini sağlayan eleştirel ve sorgulayıcı tavrı da sahiplenmeyi ihmal etmiyorlar.
Simit teorisinde de başımıza aynı şey geliyor. Dünyanın dairesel ve üç boyutlu silindirik bir yapıda olduğunu açıklamak için sayısız soru ve cevapla düşünceye destek, kanıt aranıyor. Varaug, forumdaki iddiasında, insanların radyo sinyallerini uzağa göndermek için Dünya’nın simit şeklinden faydalanabileceğini de yazıyor.
Söz konusu simitin iç tarafındayken, karşımızda Dünya’nın kıvrımlı yapısını neden görmediğimize ilişkin bir önerisi de var: Işık kırılması. Evet, ışık farklı yoğunluğa sahip ortamlarda kırılan bir şey. Simit Dünya teorisine göre atmosfere girip kırılan ışık, Dünya’nın kalanını görmemizi engelliyor.
Eleştirel olarak düşünmeye çalışan insanların körü körüne komplolara inanmaları, aslında sorgulamak konusunda kendilerini kandırdıklarını gösteriyor. Bu nedenle bilim dünyasının tartıştığı asıl konu Dünya’nın şekli değil; bu inançların oluşmasını sağlayan psikolojik ve sosyolojik etmenler olacaktır.
Düz Dünya Akımının Savunduğu 6 Gerçek Dışı Düşünce
Siz simit Dünya teorisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda belirtmeyi unutmayın.