Dün akşam saatlerinde Türkiye, dev bir iddiayla sarsılmıştı. Sosyal medyanın yakından tanıdığı birçok isim, hackerlar tarafından kendilerine gönderilen mesajları paylaşarak e-Devlet’in 2022 verilerinin ele geçirildiği iddiasını gündeme getirmişti. İddiaların Türkiye gündemine oturmasıyla resmi mercilerden açıklama gelmiş, veri sızıntısı iddialarının gerçeği yansıtmadığı bildirilmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kimlik fotoğrafı gerçek mi?
Kimlik görüntüleri, pek çok kişinin gözüne batıyordu. Fakat gerçek olma ihtimali yine de tedirginlik yaratırken bazıları için kesin karara varmak zordu. Ama kimlikler, gerçekten de amatörce hazırlanmıştı:
Peki paylaşılan diğer 'kanıtlar'ın kaynağı neydi? Bu durum, çok daha genel ve devletten bağımsız sızıntıların bir parçası olabilirdi:
Farklı saldırılardan bahsetmişken, geçtiğimiz günlerde gündeme getirdiğimiz, e-Devlet bilgilerinin ele geçirildiği saldırıyı hatırlayalım:
Eyüp Ergün, 'hackerlara' da ulaşarak 'kanıtları' istedi ve gelen kanıtlar gülünç durumdaydı:
Sözde hackerlar, sözde sızdırılan bilgileri de 150 dolara satılığa koymuştu..
İşin özeti, E-Devlet'ten sızdırıldığı iddia edilen bilgiler, daha önce bambaşka yerlerden, bambaşka yöntemlerle (doğrudan kullanıcıya saldırarak vs.) ele geçirilen verileri içeriyor olabilir. Fakat kimlik görüntüleri iddiası yalanlanmış durumda.
Doğru olsun olmasın, E-Devlet'ten kimlik bilgilerinin sızdırıldığı iddiasında hukuki süreç nasıl ilerlemeli?
Evet, ortada ciddi bir saldırı iddiası var. Peki devlete bağlı merciler, bu iddiaların ardından en ufak şüphe ortamında dahi nasıl bir süreç izlemeli? İşte bu konuda diğer uzmanımıza dönüyoruz.
Söz konusu veri sızıntısı iddiası doğru olmasa da, yakın zamanda milyonları etkileyen gerçek bir olay yaşanmıştı..