Elon Musk, günümüzün en popüler iş simalarından birisi olarak her sözü ve hareketiyle tartışılan insanlar arasında bulunuyor. Onu medyatik kılan şey, uçuk ve gerçekçi fikirlerinden ziyade son aylarda beklenmedik olaylarda adının geçmesi. Son olarak Tesla’yı özelleştirip borsadan çekeceğini dile getiren Musk, yatırımcıların dava açmaları karşısında şoka uğradı. Bunun üzerine kendisini biraz toparlayıp New York Times’a konuşan Musk, kariyerinin en zor ve acı dolu yılı geçirdiğini söyledi.
Elbette tüm bu açıklamalar ve Musk’ın ne denli yorgun olduğuna dair söylemler, kendisinin yerini korumaya yönelik bir tür algı operasyonu olabilir. Her ne olursa olsun Elon Musk’ın son aylarda gerçekten de yorulduğu zaten anlaşılan bir durumdu. Uykusuz görünümü, son aylarda ciddi şekilde göze çarpıyordu.
Verdiği son röportajında haftada Musk, 120 saate varan mesailer yaptığını söylemişti. Bu durumdan bazı arkadaşlarının endişe duyduklarını söyleyen Musk, yaz boyunca kardeşinin düğünü için fabrikadan uzaklaştığını söyledi. 2001 yılındayken aşırı çalışmaktan dolayı sıtma geçiren Musk, o günlerden geçtiğimiz aylara kadar tam hafta boyunca mesai yapmadığını dile getirdi.
Eğer Elon Musk gerçekten de söylediği gibi çalışıyorsa bu haftada 7 gün, günde 17 saatlik çalışma demektir. Uykularının büyük kısmını fabrika içinde çözen Musk, bazen 3 günü aşkın süreler boyunca tesisten dışarıya çıkmıyormuş. Diğer yaşamsal faaliyetleri de Musk’ın söylediği uyku süresine dahil edersek, kendisinin 7 saatten daha az uyuduğunu görebiliyoruz.
ABD’li Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), 18-60 yaş arasındaki tüm yetişkinlerin günde en az 7 saat uyumaları gerektiğini söylüyor. Daha az uyku beraberinde obezite, diyabet, yüksek kan basıncı, kroner kalp hastalığı, inme, zihinsel sıkıntılar ve hatta ölüm gibi etkileri de beraberinde getirebiliyor.
Elon Musk gibi uyku sorunu çekmek için onun kadar ağır sorumluluklara ve milyar dolarlara gerek yok. Günümüzde insanların büyük kısmı kendisi gibi uygu sorunlarından muzdarip. Berkeley Üniversitesi’nde görevli uyku uzmanı ve nörobilimci Matthew Walker, uykusuzluğun kişinin vücuduna yapabileceklerini araştırıyor. Walker’a göre uykumuz kısaldıkça hayatımız da kısalıyor.
Walker’ın son araştırması, rutin olarak 6 ila 7 saatlik gece uykularının sağlığa ciddi ve uzun vadeli zararlar vereceğini gösteriyor. Walker, herkesin günde 7 ila 8 saat arasında uyuması gerektiğini tekrar tekrar vurguluyor.
7 saatten daha az uyumak almak bedeninizi ve beyninizi nasıl etkiler?
Yeterince uymuyorsak Matthew Walker’a göre hayatımızın kalitesinde ciddi bir düşüş yaşanacak, ömrümüz de önemli ölçüde azalacak. İnsan vücudundaki uyku yoksunluğu, beyaz kan hücresi depolarını tüketiyor. Walker’a göre 4 ila 5 saatlik gece uykusu, vücudumuzdaki beyaz kan hücrelerinin sayısını %70 oranında azaltabiliyor. Bu da bulaşıcı hastalıklar için vücudumuz güvenlik duvarını zayıflatıyor.
7 saatten az uyumak sadece bağışıklık için değil, beyin için de korkunç etkilere sahip. Alzheimer, obezite ve şeker hastalıklarının tetikleyicisi uyku sorunlarıdır. Uyku eksikliği, insülinin vücudumuzda nasıl çalıştığına, hücrelerimizin şekeri ne kadar hızlı emdiğine karar verebilir. Doğal olarak yavaş şeker emiliminden dolayı doktorunuz, bir süre sonra size diyabet tanısı koyabilir.
Kan şekeri seviyesi arttıkça diyabet olma yolunda emin adımlarla ilerlediğiniz için kalbiniz, kan damarlarınız ve böbrekleriniz zarar görecektir.
Yetersiz uyku durumu, kanser hücrelerinin vücudunuzda daha kolay büyümelerini sağlar. Kolon, meme ve prostat kanseri vakaları için uykusuzluk, en temel nedenlerden birisi olarak görülür.
Dünya Sağlık Örgütü, gece çalışmalarını “olası kanserojen etmen” olarak listeliyor. Elbette herkesin bedeni tam olarak aynı şekilde çalışmıyor. Walker’a göre “gece kuşu” olarak tabir edilen insanlar nüfusun %1’ini oluşturuyor. Yani herkes aynı değil, ancak bu uyarılara tanıdığınız hemen hemen herkesin kulak asması gerekiyor.
