Okyanusların en derinine, uzayın en uzak noktasına gidebiliyoruz ama henüz bizi biz yapan beynimizin kıvrımlarına tam olarak giremedik. Elbette ortaya atılan sayısız teori var ama zihnimizi ortaya koyup da 'Bak ben bunları düşünüyorum ya da hissediyorum.' demek hâlâ mümkün değil. İşte bu noktada devreye empati becerisi giriyor ve karşımızdakini bir şekilde anlama çabası oluşuyor.
Empati kurmaktan kavramsal anlamda bir beceri olarak bahsetsek bile aslında toplumsal yaşamın temellerini oluşturuyor diyebiliriz. Çünkü yaşamadığımız ve belki de asla yaşayamayacağımız bir şeyi yaşamış kişinin duygularını ve düşüncelerinin anlamamızın tek yolu empati kurmaktır. Gelin empati nedir, nasıl kurulur yakından bakalım ve gerçekten de anlatıldığı kadar önemli olup olmadığını görelim.
Kısaca bir tanım yaparak başlayalım: Empati nedir?
En temel tanımıyla empati; kişinin, kendisini başka bir kişinin yerine koyarak onun hissettiklerini hissetme becerisidir. Diğer insanların duygusal olarak neler hissettiğini anlamak, olaylara o insanların bakış açısı ile bakmak ve dahası, kendimizi onların yerine koymak empatidir.
Empati nasıl kurulur? Bilim insanlarının konu hakkında ortaya koydukları iki temel teori var:
- Simülasyon teorisi
- Zihin teorisi
Simülasyon teorisi:
Adından da anlaşılacağı üzere simülasyon teorisine göre empati becerisi aslında kişinin, başka bir kişinin yaşadıklarını kendisi yaşıyormuş gibi simüle ederek hissi tanıma becerisidir. Yani bir arkadaşınızın başına gelen olayı ya benim başıma gelseydi diyerek düşünüyor ve onunla aynı ya da en azından benzer hislere kapılıyorsunuz. Beynimizdeki ayna nöronların bunu sağlama becerisi olduğu düşünülüyor.
Zihin teorisi:
Zihin teorisi, empatinin aslında biraz da toplumsal kurallara göre gerçekleştiğini iddia ediyor. Bir kişinin başına gelen bir olay sonrası o kişi ne yaşar diye düşünüyor ve daha önce gördüğümüz örnekler üzerinden o kişinin hissini anlamlandırmaya çalışıyoruz. Yani aslında onun yaşadıklarını hissetmiyor yalnızca düşünerek onun neler hissettiğini daha önce gördüğümüz örnekler üzerinden belirli bir çerçeveye oturtmaya çalışıyoruz.
DNA'nın Empati Yeteneği Üzerindeki Etkisi Var Mı?
Beş parmağın beşi bir değil, empatinin üç temel türü var:
- Duygusal empati
- Somatik empati
- Bilişsel empati
Duygusal empati:
Duygusal empati, en sevimli empati türlerinden bir tanesi. Bir kişinin iyiliği konusunda çok fazla düşünmek ve hatta bu konu hakkında sıkıntılar duymak duygusal empati olarak tanımlanır. Bu tür empatide amaç, kişinin duygularını anlamak ve bu duygulara en doğru yanıtı vermektir.
Somatik empati:
Somatik empati ilginç bir dışavurum aslında, çünkü bu bir empatide başka bir kişinin deneyimlediği duygular sonucunda sizde fiziksel belirtiler ortaya çıkıyor. Bir ortamda arkadaşınız utanç verici bir olay yaşadığı zaman somatik empati gösterirseniz kızarabilir, terleyebilir ya da benzeri belirtiler gösterebilirsiniz.
Bilişsel empati:
Yukarıda bahsettiğimiz zihin teorisi işlediği zaman ortaya çıkan empati, bilişsel empati olarak adlandırılır. Tamamen düşünme üzerine kurulu bu empati türünde, bir deneyim yaşayan kişinin durumu üzerine düşünür ve buna en doğru yanıtı vermeye çalışırız.
İyi ama neden empati kuruyoruz?
Son yıllarda yapılan araştırmalarda görüldü ki beynimizin anterior singulat korteks ve anterior insula başta olmak üzere farklı bölümleri, empati üzerinde önemli bir role sahip. Bunu anladığımız başka bir deneye göre beyninin alt ön girus kısmı hasarlı olan bireyler, yüz ifadelerinden duygu anlamıyor ve bu nedenle de empati kuramıyor. Yani empatinin nörolojik bir açıklaması da var.
Neden empati kuruyoruz sorusunun diğer bir yanıtı da duygusal yönümüze odaklanıyor. Ölümlü insanlar olarak ahir ömrümüzde hissedebileceğimiz duygu sayısı sınırlıdır. Fakat empati kurarsak hiç yaşamadığımız duyguları bile anlar ve ancak o zaman gerçek insanlara dönüşürüz. Kurgusal karakterlerle bile empati kuruyor olmamızın nedeni budur.
Empati kuruyor olmamızın en rasyonel nedeni ise toplumsal sistemde gizli. Kendimizi ne kadar izole edersek edelim sosyal olmak zorunda olduğumuz bir hayat yaşıyoruz ve eğer bu hayatı birlikte yaşadığımız insanların neler hissettiğini anlamazsak sosyal yapı içinde var olamayız. Yani aslında empati kurmak zorundayız.
Eğer bu özelliklere sahipseniz empati kurma beceriniz bir hayli yüksek demektir:
- Karşınızdakinin anlattıklarını tam anlamıyla dinlemek.
- İnsanların size sık sık özel sorunlarını anlatması.
- Başkalarının hislerini doğru anlamak.
- Başkalarının nasıl hissettiği konusunda sık sık düşünmek.
- Diğer insanların sık sık sizden tavsiye istemesi.
- Kötü olaylar karşısında kötü hissetmek.
- Kötü şeyler yaşayanlara yardım etmek.
- Dürüst olmayan insanlara bunu söylemek.
- Sosyal durumlarda bazen bunalmış hissetmek.
- Başkalarını içtenlikle önemsemek.
- İlişkilere sınır koymakta zorlanmak.
Empati yeteneği yüksek olan kişilerde genel olarak en yaygın görülen durumlar bu şekilde. Elbette anlattığımız özellikler yoksa empati yeteneğiniz yok demek değildir ama empati kurmanın doğal sonuçları bunlar olduğu için başarılı şekilde empati kuruyorsanız bunların büyük bir bölümünü yaşamanız muhtemeldir.
Bir 'Empat' Olduğunuzu Gösteren 15 Özellik
Peki empati kuruyoruz da ne oluyor, sosyal hayatımızı gerçekten de olumlu etkiliyor mu?
Empatinin ilk ve en önemli sonucu olarak, empati kurarsanız sosyal bağlantılarınız çok daha güçlü olacaktır. Üstelik sosyal bağlantılarınızın güçlü olması demek, fiziksel ve ruhsal açıdan pek çok sorununuzu daha oluşmadan çözdünüz demektir.
Başkalarının duygularını anlamaya çalışan yani empati kuran kişi aslında bu süreçte kendi duygularını da anlamayı ve yönetmeyi öğrenir. Yani empati kurdukça aslında kendimizi de anlarız ve duygusal anlamda güçleniriz.
Empati kurdukça sosyal hayatta da karşılıklı bir kazanç elde etmiş olursunuz. Şöyle ki empati kurduğunuz kişiye yardım ettikçe aslında o kişiden ve bu yardımı gören diğer kişilerden ihtiyacınız olduğu zaman yardım alma olasılığınız artar. Böyle bir amaçla yardım etmiyor olsanız bile bu doğal bir sonuçtur.
Aman çok fazla empati kurayım derken kendinizi tüketmeyin:
Tamam, başkalarının duygularını anlamak ve onlara yardım etmek muhteşem bir şey ama unutmayın, sizin de bir hayatınız var. Sürekli olarak başkalarını düşünür, onların duygularını anlamaya çalışır ve yardım etmek için elinizden geleni yaparsanız belki hemen değil ama bir süre sonra hem fiziksel hem de ruhsal olarak çökmüş hissedersiniz.
Maalesef olayın bir de manipülasyon yönü var. Siz sürekli en saf halinizle karşı tarafın duygularını anlamaya çalışıyor olabilirsiniz ama herkes en dürüst haliyle size duygularını yansıtmaz. Bu konuda sizi manipüle ederek istediklerini yaptıracak ve hatta sizi en sıkı kurallarınızı bile bozmak zorunda bırakacak insanlar mutlaka çıkacaktır. Yani empati kurun ama sınırlarını siz belirleyin.
Sosyal yapımızın temel taşlarını oluşturan empati nedir, nasıl kurulur, toplumsal faydaları nelerdir gibi merak edilen soruları yanıtladık. Anlattıklarımız yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Eğer empati kurmak ile ilgili herhangi bir sorun yaşıyorsanız mutlaka bir uzmandan bu konuda destek almalısınız, sonuçta bu işin nörolojik ve psikolojik yönü daha ağır basıyor.