İnsanlar, tarih boyunca örümceklerin ördükleri ağlardan ve bu yapıların muhteşemliğinden hep etkilenmişlerdir. Hatta bu durumun gücü o kadar fazla ki araştırmacılar, örümceklerden kıyafet yapımında yararlanmak için bir dizi çalışmaya bile giriştiler. Örümcek ağlarının giyim endüstrisinde yer alacak kadar sağlam olmadığıysa hepimizin malumu. Bu yüzden araştırmacılar, yıllar boyunca laboratuvar ortamında örümcek ağlarını güçlendirmek için çalıştılar. Bu çalışmalardan ilham alan bir ekip araştırmalarını Darwin’in kabuklu örümcekleri, ağ üreten bezleri ve üretilen ağlar üzerine yoğunlaştırdılar.
Darwin'in kabuğu örümcekleri, bir tür küre örümceğidir. Bu örümcekler, ağlarını bir tekerlek şeklinde oluştururlar. Küre örümcekleri, bilinen en büyük örümcek ağlarını ören örümcek türüdür. Önceden yapılan araştırmalar, örümceğin ağının farklı yerlerinde kullanılmak üzere 7 çeşit ipek ürettiğini göstermiştir. Dragline adı verilen ipek türlerinden biri, tekerleğe güç veren tekerlek teli yapımında kullanılıyor. Dragline isimli ipek türü, aynı zamanda bilinen en güçlü örümcek ağı. Araştırmacılar, Dragline isimli ağı güçlü olması sebebiyle yakından incelediler.
Araştırmacılar, birçok örümcek ağında bulunan MaSp1 ve MaSp2 olarak bilinen iki tür spindroin (tekrarlayan protein tipleri) buldular ancak Darwin'in kabuklu örümceklerinden gelen ağlarda, MaSp4a adını verdikleri başka bir spindroine rastladılar. Bu proteinin detaylı incelenmesi, daha önce yapılan araştırmaların genellikle esneklikle ilişkili olduğunu ve bu proteinin yüksek miktarda "prolin" adı verilen amino asit içermekte olduğunu ortaya koydu. Protein, ayrıca MaSp1 ve MaSp2'de bulunan diğer bileşenlerden daha azına sahip. Proteinin bu özelliği sayesinde çok daha güçlü yapıda olduğu söyleniyor.