Türkiye'deki en büyük oyun ve oyuncu etkinliklerinden olan Gaming İstanbul (GIST) 2020'yi geride bıraktık. Sizin için etkinlik boyunca alandaydık ve bu süreçte oyun yapımcılarıyla ve yayıncılarla görüştük. Merak edilenleri ve dikkat çeken yapımları didik didik araştırdık. GIST 2020'nin en heyecan verici bölümü ise "indie" yani "bağımsız" oyunlar için ayrılan alandı. Burada küçük çaptaki bağımsız oyunlar, bizzat yapımcıları tarafından sergileniyordu.
Oyun dünyasını yakından takip edenler, bağımsız oyunların ne denli önemli olduğunu bilirler. İşte bu yüzden bağımsız oyunlar, GIST gibi etkinliklerin en önemli parçalarından birisi haline geldiler. Detaya girerek sıkılmanızı istemeyiz. Gelin, GIST 2020 kapsamında karşılaştığımız, yapımcılarıyla tanıştığımız en iyi bağımsız oyunlara tek tek göz atalım.
GIST 2020'deki dikkat çeken bağımsız oyunlar:
Crowalt: Traces of the Lost Colony
Crowalt, aslında uzun bir süredir geliştirilen bir oyun. Yapımcılar oyunu ilk yayınladıklarında aldıkları kötü tepkiler nedeniyle her şeyi Kasım 2019’da sil baştan yeniden yapmaya başladıklarını söylediler. Oyunun bütün görselleri ve animasyonları 3 ay gibi bir sürede yeniden tamamlanmış durumda.
Crowalt'ın hikayesi ise gerçek bir hikâyeden esinlenilerek yazıldı. 1587 yılında bir grup insan, Kraliçe’nin emri ile İngiltere’den yola çıkarak Amerika'daki ilk yerleşik koloniyi oluşturmaya giderken Roanoke adında bir bölgeye ulaşırlar. Koloninin lideri bir süre sonra erzak ve malzeme getirmek üzere İngiltere’ye geri döner. 3 yıl süreden sonra geri döndüğünde ise kurdukları kolonide kimseyi bulamaz ve sadece Croatoan yazısını bulur.
Oyunda da Croatoan yerine kurgusal olarak Crowalt yazmaktadır. Buradan sonra, oyundaki kurgusal baş karakterimiz olan genç maceracı Hugh Radcliff, 1737 yılında bu gizemi çözmek için Crowalt bölgesine varır. Böylelikle Roanoke gizemine kurgusal bir perde aralamış oluyorsunuz ve Hugh Radcliff’in ilginç hikayesini deneyimliyorsunuz.
Him and I
Steam fiyatı 18,50 TL olan Him and I, "pixel art" kategorisinde bulunan bir nevi bir hayatta kalma oyunu diyebiliriz. Birçok farklı mekaniği bulunan oyunda bir baba ve oğlunun dünyanın neredeyse sonunu getiren bir virüsün yayılmasının ardından hayatta kalma mücadelelerini izliyoruz. Ana karakterimiz Niel, oğlunu kurtarmak için insanların kurduğu son kale olan Kuzey Yıldızı’na gitmeye çalışıyor, biz de onu hayatta tutmaya.
Oyun aslında 4 Ekim 2019’da çıkış yapmış ancak çok az kişi tarafından ilgi görmüş. Oyunun geliştiricisi ise GIST 2020 fuarında kendini göstermek istemiş ve bir nevi başarılı da olmuş zira kendisi ödül almasa da bu yılın en ilgi çekici oyunları arasında yer aldı. Oyunun Steam sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
GIST 2020 yılın en iyisi seçilen bağımsız oyunlar:
3. Colony
Bir grup genç üniversitelinin geliştirdiği Colony’nin potansiyeli bir hayli yüksek diyebiliriz. Oyunda yakın bir gelecekte gerçekleşmesi planlanan Mars’ta kolonileştirme temasını görüyoruz. Mars’ta yaşayan iki astronot, belli belirsiz bir mağarada kaybolduktan sonra ekip üyelerinden Atlas ve Scarlett, arkadaşlarını bulmak için yola çıkarlar ve bu yolda yalanlar üstüne kurulmuş bir dünyada yaşadıklarını fark ederler.
Oyunun 7 farklı haritası ve 2 farklı sonu olacağı söyleniyor. GIST fuarında tanıtılan ilk bölümü Inception’un ardından, bir dizi gibi yayınlanacağı belirtilen oyunda ana karakter Atlas, Deadpool’u da seslendiren Harun Can tarafından seslendiriliyor. Oyun geçtiğimiz aylarda fragmanı yayınlandığı zaman yayıncılar tarafından da destek almıştı.
Unreal Engine ile geliştirilen oyunda yükleme ekranları olmadan ara sahnelerle geçişler yapılacağı belirtiliyor. Gerçekçi bir hikâyesi ve birden fazla özel yetenek + silah ile birlikte hedeflerinizi farklı kombinasyonlar ile yok etme imkanı sunan Colony’nin çıkış tarihi henüz net değil.
2. Orpheus
Orpheus, aslında 3 üniversite son sınıf öğrencisinin bitirme projesi olarak ortaya çıkan bir oyun. Şu ana kadar geliştirilen oyunun 10 dakikalık oynanışındaki seslendirmeler, yine öğrencilere ait ve oyun Unreal Engine ile geliştirilmiş. Oyunun grafikleri ise orta düzey bir bilgisayarda zorlanmadan 60 FPS oynanış sağlıyor.
4-5 ay gibi kısa bir süreçte geliştirilen oyunun hikayesi ise oldukça ilgi çekici. Oyunda bir anlatıcı taraf, bir de o anlatılanları yaşayan taraf bulunuyor. Anlatıcı tarafından baktığımız zaman, Yorick isimli tatlı ve yaşlı bir dede, torunlarına birtakım hikayeler anlatıyor. Torunları da Yorick dede hikaye anlatırken "Dede bu da şöyle olsun" diyerek hikayeyi değiştiriyorlar. Yorick Dede de hikayeyi tam olarak hatırlayamadığı için olanlar hikayeyi yaşayan Orpheus’a oluyor.
Bu durum, oyunda fazlasıyla absürt komedi öğesi görmemizi sağlıyor ve oyunu çok eğlenceli bir hâle getiriyor. Örneğin Orpheus, Yunan mitolojisinden trajik bir karakter ve normalde mızrak gibi öğeler ile dövüşüyor. Fakat hikâye manipüle edildikçe Orpheus’u elinde bir pompalı tüfekle mumyalarla savaşırken de görebiliyoruz. Bu yönüyle biraz da Call of Juarez: Gunslinger oyununa benziyor diyebiliriz.
Dediğimiz gibi, oyunun geliştiricisi olan öğrenciler, normalde bu oyunu bitirme projesi olarak geliştirdikleri için fazla bir iddiaları yoktu. Ancak GIST 2020 fuarında aldıkları olumlu geri dönüşler ve hatta ikincilik unvanı ile birlikte daha fazlasını yapıp bu oyunu 9-10 ay gibi bir sürede tamamen bitirip piyasaya çıkarmayı hedefliyorlar.
1. Cubia
GIST 2020’nin en iyi Indie oyunu olmaya layık görülen oyun ise Cubia oldu. Muhammed Bedri Karabulut tarafından geliştirilen Cubia, yaratıcı 3B bir bulmaca oyunu. Oyunun ana mekanikleri çok basit diyebiliriz. Oyunda küplerden oluşan bir platformda ilerliyorsunuz. İlerlerken de altınızdaki küp sizin hareket ettiğiniz yere doğru ilerliyor ve bir önceki pozisyonunuzun altı boş kalıyor.
Küplerin üzerinde farklı olarak ya mavi ya da turuncu objeler bulunuyor, bir de etraftan size doğru gelen yine mavi ve turuncu lazerler. Amacınız size doğru gelen lazerin aynı renkli objenin arkasına geçerek ölmemek ve bulmacaları tamamlamak. Çok hoş bir görsel yapıya sahip olan anlattıklarımızdan Cubia’da çok daha fazlası da bulunuyor.
Oyun tek bir kişi tarafından geliştirildiği için net bir çıkış tarihi veremeyen Karabulut, emin olmamakla beraber 3-4 ay içinde oyunu bitirmek gibi bir planının olduğunu ve çok yakın zamanda da oyunun Steam sayfasının açılacağını belirtti. Ayrıca oyunun kontrolcü desteği de bulunacak.
Tabii ki bu fuarda önemli olan 1. olmak değil. Bağımsız oyun geliştiricileri için en büyük ödül 4 gün boyunca orada oyunlarını büyük yatırımcılara ve medya araçlarına tanıtmak. Bağımsız oyun geliştiriciliğinin de ülkemizde yavaş da olsa geçmişe göre daha fazla rağbet görmeye başladığını görüyoruz. Umarız ilerleyen yıllarda Türkiye’den Mount & Blade serisi gibi AA üstü oyunlar görebiliriz. Şimdilik bizden bu kadar, yorumlarda fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın :)
