Yapay zekânın gelişmesi ve güçlenmesi ile birlikte çeşitli yapay zekâ tabanlı teknolojik gelişmeler hayatımıza dahil oldu. İnsan düşüncesine çok yakın bir şekilde sohbet edebilen, tek bir cümleyle bir sanatçının saatlerini harcayacağı bir çizimi yapan, fotoğraftaki objeleri istediğiniz başka objelere çeviren sistemleri görüyoruz ve kullanıyoruz.
Bunlardan belki de en korkutucu olanı, deepfake. Muhtemelen hepimiz artık deepfake'in ne olduğunu biliyoruz fakat yine de bahsetmek gerekirse; bir insanın yüzünü başka bir insana çevirerek aslında söylemediği sözleri veya yapmadığı mimikleri yaptırtmak olarak özetleyebiliriz. Sonuçlar etkileyici ve bazen de eğlenceli olabilir fakat bu teknolojiyi kötü amaçlar için kullananlara da tanık oluyoruz ve bu da mahremiyet, manipülasyon konusunda endişelere yol açıyor.
İzleyince hayrete düşeceğiniz çeşitli deepfake örnekleri:
Bu kişi Morgan Freeman değil.
Belki de en korkutucu örneklerden birisi, Morgan Freeman'ın yer aldığı bu çalışma. Başarılı bir deepfake'e ek olarak bir de Morgan Freeman'ın sesini taklit eden bir ses sanatçısının yer aldığı bu çalışma, deepfake teknolojisinin gücünü gözler önüne seriyor.
Freddie Mercury, Mr. Robot dizisinde.
Bohemian Rhapsody filminde Freddie Mercury'yi canlandıran Rami Malek'in Mr. Robot dizisindeki karakteri Elliot'a, Freddie Mercury deepfake'i yapılmış. Ortaya çıkan sonuç hem çok etkileyici hem de dehşet verici.
Deepfake'in kendini ele verdiği en büyük özelliği, "gözler". Dikkat ederseniz çoğu deepfake'te gözler karşısındaki bir noktaya değil de boşluğa bakıyor gibi. Bu, deepfake'in henüz tam anlamıyla başarılı olduğu bir nokta değil. Tabii ki bu sıkıntının önüne geçmiş çalışmalar mevcut fakat bu teknolojiden biraz da olsa anlayan bir birey, deepfake olup olmadığını hızlıca anlayabilir.
Jack Torrence rolünde Jim Carrey.
Deepfake teknolojisi sıklıkla oyuncu değişimlerinde kullanılıyor. Bunlardan biri de Jack Nicholson ile Jim Carrey değişimi.
Genelde komedi ve drama yapımlarında gördüğümüz Jim Carrey'i psikopat bir karakter olarak izlemek bir yandan garip bir yanda da ilgi çekici geliyor. Jim Carrey'nin abartılı ve başarılı mimikleri böyle bir karaktere fazlasıyla iyi oturabilirdi.
Bir kişi ve 20 aktör.
Seslendirme sanatçısı ve komedyen Jim Meskimen’ın yer aldığı bu çalışma, 2019 yılında yapılmasına rağmen günümüz örneklerine taş çıkarır cinsten.
20 farklı aktörü taklit eden Jim Meskimen, taklit ettiği ünlülerin yüzünü alıyor ve gösterinin gücü 10 kat artıyor. Videonun izlenme sayısının düşüklüğüne sakın aldanmayın, en kaliteli deepfake çalışmasından birisini izlediniz.
Back to the Future ama Spider-Man ve Iron Man’li.
Back to the Future serisi, çoğu sinemasever için farklı bir noktada olduğu şüphesiz. Michael J. Fox’un Marty McFly’ı ile Christopher Lloyd’ın Dr. Emmett Brown’ı, efsaneleşmiş ikililerin başında geliyor.
Günümüzde de bu tarz bir ikiliye örnek olarak belki de Tom Holland ile Robert Downey Jr. verilebilir. Bu çalışmada da bunun ne kadar doğru olabileceğini görebiliyoruz aslında. Çalışmayı izleyen Tom Holland bile bu efsane serinin daha iyisini yapabilmenin imkansız olduğuna da işaret ediyor:
“Bu oldukça şaşırtıcı. Videoyu Robert Downey Jr.’a gönderdim ve ‘Ne zaman çekimlere başlıyoruz’ dedim. Hayır -şaka bir yana- bu şimdiye kadar yapılmış en iyi filmlerden biri ve daha iyisini yapamazdık.”
Düzenli olarak bir oyuncunun deepfake’ini yapan fenomenler yok değil.
Belli bir oyuncuyu kendisine seçip deepfake ile onun kılığına giren internet fenomenleri son dönemde çok yaygınlaştı. Bunların başında Tom Cruise, Keanu Reeves, Timothée Chalamet gibi oyuncular geliyor.
Gerçek olmayan haber spikeri.
Deepfake teknolojisi -kötü niyetli kullanımlar olsa da- şu an genellikle parodi ve eğlence amacıyla kullanılıyor.
Bunu eğlenceden çıkarıp ana akım medyaya taşıyan bir kurum var o da Güney Kore televizyon kanalı MBN. Kanal acil durumlar için muhabiri Kim Joo-Ha'nın derin öğrenme teknolojisiyle yaratılmış deepfake versiyonunu kullanacağını açıklamıştı. Merak edenler varsa, muhabir hanımefendi işini kaybetmedi, hâlen işinin başında.
Son örneğimiz usta sanatçı Kemal Sunal.
Yazımızın başında belirttiğimiz gibi, deepfake teknolojisinin en büyük eksi yanlarından biri “gözler”. Bakış açısı uyumsuzluğu ve boşluğa bakıyormuş hissini bir kenara bırakırsak Kemal Sunal’ı günümüz dünyasında izlemek, herkese çok güzel hissettirmiştir diye düşünüyorum.
Deepfake teknolojisini yakın gelecekte çok daha fazla göreceğimiz bir gerçek. Fakat konunun olumsuz tarafını da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Kişisel mahremiyet ve manipülasyonları engellemenin veya etkisini azaltmanın bir yolunu bulmak çok önemli. Umarız deepfake teknolojisi, olumsuz örneklerle değil olumlu örneklerle hayatıma dahil olmaya devam eder.
