Enrique Granados, 1867 yılında İspanya'da dünyaya gelen ve klasik müzik dünyasında yeteneğiyle adından söz ettirmeyi başarmış bir besteci.
Özellikle piyano için bestelediği eserlerle tanınan Granados, "Goyescas" adlı eseriyle kariyerinin zirvesine çıkmış ve bu eser sonunda onu Amerika’ya götürecek ve sonunda büyük bir trajedinin yaşanacağı o olayın ilk adımının atılmasına sebep olmuştu.
Eseri New York Metropolitan Operası'nda sergilenecekti.
Bu büyük bir başarıydı ve İspanyolca bir operanın ilk defa Met sahnesine çıkması anlamına geliyordu.
Ancak Granados’un Amerika’daki bu büyük başarısı, başına gelecek trajik olayın başlangıcındaki ilk adım olmuştu.
Beyaz Saray’da Başkan Woodrow Wilson için çalmaya davet edilen Granados, bu sebeple İspanya'ya dönüş gemisini kaçırmak zorunda kalmıştı.
Bu sebeple dönüş yolculuğunu Rotterdam gemisiyle İngiltere üzerinden yapmak zorunda kalan Granados ve eşi Amparo Gal, İngiltere’de birkaç gün geçirdikten sonra, Fransa'ya gitmek için SS Sussex feribotuna bindi.
Ancak güvenli olduğu düşünülen bu yolculuk, trajik bir sona dönüşecekti…
O yıllar Birinci Dünya Savaşı’nın tüm hızıyla devam ettiği yıllardı.
Granados ve eşinin seyahat ettiği gemi, 24 Mart 1916'da İngiliz Kanalı'ndan geçerken bir Alman denizaltısı tarafından torpido ile vuruldu.
Patlamanın etkisiyle birçok yolcu anında hayatını kaybetse de çarpışmanın ardından suya düşen Granados ve eşi hayatta kalmıştı.
Granados, sudan çıkarılmış ve bir can salına alınmıştı. Ancak eşi Amparo hâlâ sudaydı ve boğulmak üzereydi.
Granados tereddüt etmeden onu kurtarmak için suya atladı ve ne yazık ki çift birlikte boğularak hayatlarını kaybetti.
Granados’un eşi için gösterdiği bu son fedakârlık, onların büyük aşkını ölümsüzleştirdi. Öyle ki, bu trajedi sadece müzik dünyasında değil, tüm İspanya’da büyük bir yas ve üzüntüye neden oldu.
Trajik hikâyeler ile ilgili, ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
