Erken Yaşta Yabancı Dil Öğrenmenin Faydaları Saymakla Bitmez: Peki Bunun İçin En İyi Yaş Aralığı Hangisi?

7
3
0
0
0
Araştırmalar çocukluk döneminde birden fazla dile maruz kalmanın dil öğreniminde karışıklık yaratmadığını gösteriyor.

Çocukların erken yaşta dil öğreniminin en önemli sebeplerinden biri; çocukluk döneminde yabancı dil öğreniminin daha kolay, hızlı ve akılda kalıcı olması. Aynı zamanda erken dönemde öğrenilen yabancı dil, en az ana dil kadar doğru ve akıcı konuşulabilir.

Üstelik yabancı dil, hem sosyalliği hem de öğrenme becerisini arttırmayı sağlıyor. Bu sebeple ailelerin, çocukları için başta İngilizce olmak üzere farklı dil kazanımlarını önemsemesi gerekiyor. Bir diğer önemli sebebi ise yaratıcılığı arttırmakla birlikte hafızayı güçlendirerek çocukların bilişsel becerilerini destekliyor olması.

Çocuklarda yabancı dil eğitimine ne zaman başlamalıyız?

Çocukların yeni bir dil öğrenmesi için en verimli olduğu dönem, 2-7 yaş aralığı. 2 yaş, çocuğun kendi ana dilini konuşmaya başladığı dönemken; 6-7 yaşa kadar da "öğrenerek edinme" evresine geçilir. Bu süreçte farklı bir dile ne kadar maruz kalırsa o kadar etkili olur. Fakat araştırmalar kritik yaşın 4 yaş öncesi olduğunu gösteriyor.

İngiltere ve ABD'den uzmanlara göre 4 yaş öncesi, insan beyninin yeni kelimeleri öğrenme konusunda dış etkiye en açık olduğu dönem. Journal of Neuroscience adlı bilim dergisinde yayımlanan araştırmaya göre konuşma bozukluklarına da bu nedenle erken müdahale etmek gerekiyor. Araştırma aynı zamanda çocukların küçük yaşta iki dili aynı anda öğrenmesinin de neden daha kolay olduğunu açıklamış oluyor.

İnsan beyni, 4 yaşından önce daha esnek.

Bebekler 12 aylık olduklarında 50 kadar kelime öğrenmiş olabiliyor ama 6 yaşına geldiklerinde kelime hazneleri 5 bin kelimeye çıkıyor. King's College ile Brown Üniversitesinden bilim insanları; araştırmalarını, 1-6 yaş arasında beyin gelişimi normal 108 çocuk üzerinde yaptılar.

Yaptıkları beyin taramalarında, doğumdan itibaren beyin devreleri içinde gelişen "miyelin"i izlediler. Özellikle de dil öğrenmeyle ilgili devrelerin bulunduğu beynin sol ön kısmını gözlemlediler. Miyelinin dağılımının bu bölgede 4 yaşından sonra sabit kaldığını keşfetmek, araştırmacıları şaşırttı ve beynin 4 yaşından önce daha esnek olduğunu göstermiş oldu.

İki dil, çocukların kafasını karıştırabilir mi?

Ailelerin en büyük kaygısı, iki dilin çocukların kafasını karıştırması. Fakat araştırmalar, çocukluk döneminde birden fazla dile maruz kalmanın dil öğreniminde karışıklık yaratmadığını gösteriyor. Aksine aynı anda birden çok dil öğrenen çocukların öğrenme süreleri kısalırken öğrenme verimlilikleri de artıyor.

Uzmanlar en geç 10 yaşına kadar dil eğitimine başlanmış olmasını öneriyor.

dil eğitimi

Ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde planlı ve düzenli bir çalışmayla birlikte yeterli dil öğrenme kapasitesi sağlanabilir. Yine de her çocuğun aynı süreçlerden geçmediğini göz ardı edemeyiz. Öğrenme hızı, zaman yönetimi ya da durumu algılama kapasitesi her çocukta değişiklik gösterebilir.

ABD'de yapılan bir araştırmada yabancı bir dili kusursuz bir şekilde ana dil gibi öğrenebilmek için 10 yaşından önce öğrenmeye başlanması gerektiği sonucuna varıldı.

Araştırmaya göre insanlar 17 ila 18 yaşlarına kadar yüksek derecede dil öğrenme kabiliyetine sahip oluyor ancak bu aşamadan sonra yetenek azalıyor.

İleri yaşlarda çocuğun üzerindeki akademik yükün artmasıyla birlikte zorlaşan dersler, artan sınavlar ve ödevler yeni bir dil öğrenimine yeterli vaktin ayrılamamasına neden oluyor.

Çocukluk döneminde öğrenilen iki farklı dil, bilişsel yetileri geliştirir.

çocuk

İki farklı dile sahip olan çocukların bir dilden diğerine aktif olarak geçmesi gerekmektedir. Bir dili etkisiz hâle getirirken diğer dili aktif etmek bilişsel bir yetidir. Bu bilişsel yetiyi erken yaşta kazanan çocuklar, aynı bilişsel yetinin kullanılması gereken alanlarda tek dil öğrenen çocuklara göre daha başarılı olur.

Foster ve Reeves (1989) yaptıkları bir araştırmada, tek dilli (İngilizce) çocuklara ve İngilizce-Fransızca çift dilli çocuklara aynı anda bir görev verdi. Çift dilli çocuklara ikinci dilleriyle verilen bu görevi çift dilli çocukların daha iyi yaptığını gözlemlediler.

Çift dil, çocuklarınız için sosyo-kültürel açıdan avantaj sağlar.

Çift dilli olmak daha fazla kültürle temas kurma olanağını sağlar. Bu sayede kişinin hoşgörü ve açık fikirlilik gelişimi de desteklenmiş olur. Kişi; böylece daha fazla yaşam ve çalışma alanına, sosyal kaynağa ve kültürel zenginliğe sahip olur. Birden fazla dili ana dil düzeyinde konuşup yazabilen bireyler diğerlerine göre kendilerini daha özgür ve öz güvenli hissedebilirler.

Çift dil konuşmak alzaymırdan korunmaya yardımcı oluyor.

alzaymır

Amerikan tıp dergisi PNAS'ta yayımlanan araştırma, İtalya'nın kuzeyinde, Avusturya sınırındaki Alto Adige bölgesinde yaşayan ve hem Almanca hem de İtalyanca konuşan bir grup denek ile tek dil konuşan deneklerin karşılaştırılması yoluyla yapıldı.

Alzaymır belirtileri gösteren 85 denekten 45'i çift dil, 40'ı ise tek dil konuşuyordu. Bu deneklerin beyinlerindeki sinirsel bağlantılar ve hücrelerin aktivitesi FDG ve PET görüntüleme yöntemleriyle incelendi.

Çift dilli grubun yaş ortalaması, tek dil konuşan grubunkinden 5 yaş daha yüksek ve beyinlerindeki bazı hasar belirtileri daha belirgin olsa da çift dilli deneklerin sinirlerinin daha iyi korunmuş olduğu belirlendi.

Araştırma ekibinin başkanı Profesör Daniela Perani, "Her iki dil de ne kadar uzun süre kullanılırsa beyin üzerindeki etkisi o kadar artar. Yani mesele iki dil bilmek değil, ömür boyu sürekli ve aktif olarak her iki dili de kullanmak" diyor.

Yabancı dilde çocuğun yaşına ve ilgisine uygun şeyler bulmak öğrenimi kolaylaştırabilir.

Çocuğa şarkılar, tekerlemeler söylemek; ninniler, masallar anlatmak; resimli kitaplarla sesli okumalar yapmak da öğrenimi kolaylaştırıyor. Sayfalar üzerinde sohbet etmek, görselleri anlatmak, sorular sormak da öğrenmeyi kolaylaştırıyor.

Çocuklarda yabancı dil gelişimi için film, çizgi dizi ve dizilerden faydalanmak da öğrenmeyi artırıyor.

Gün içerisinde yaşına uygun sürelerle ekranı dil öğrenimi amacıyla kullanmasına fırsat verebilirsiniz. Kendi seçeceği ancak sizin de onayınızdan geçecek içerikleri izlemesini sağlayabilirsiniz. Özellikle interaktif içerikler çocukların öğrenmesini kolaylaştırıyor.

Özetle, çocuğunuz ne kadar erken yaşta yabancı bir dile maruz kalırsa onu o kadar kolay bir şekilde ve güzel bir aksanla zamanı geldiğinde konuşmaya başlayabilir.

Kaynaklar: Universitat Oberta de CatalunyaScientific AmericanBrain anatomy and language in young childrenPediyatri Profesörü Heidi M FeldmanThe Age Factor in Second Language Learning

7
3
0
0
0
Emoji İle Tepki Ver
7
3
0
0
0