Adem Demirkaya, hurdaya çıkan araçların tamiratını ve restorasyonunu sadece para için yapmıyor. Hem aile mesleğini devam ettiren hem de keyif aldığı işi tutkuyla yapan Adem Demirkaya, küçüklüğünden beri klasik araçlara merak duyduğunu belirtiyor.
Abisi ve kardeşlerinin de aynı işi yaptığını söyleyen Demirkaya, konuyla ilgili şunları söylüyor: "Kendimizi bildik bileli bu arabalara bindik, gezdik ve tamir ettik. Oradan kaldı herhalde. Başka bir arabayı ne tamir ediyoruz ne de kullanıyoruz. Günlük hayatta da bu araçları kullanıyoruz."
Ailesiyle birlikte restore ettiği bazı araçları çok beğenip kendilerine ayıran Demirkaya, diğer araçları ise sattığını söylemiş. İşlerini bir hobiye dönüştürmeleri sonrasında, 1930'dan başlayan 100 parçalık bir klasik araba koleksiyonu edinen ailenin adeta tüm hayatı klasik arabalar olmuş. Klasik arabasına yeterli özeni gösteremeyen fakat artık çocuğu gibi görüp ayrılamayan kişilerin, içleri rahat ettiği için kendilerine satabildiğini belirtiyor.
Araçlarını dizi ve filmlere de kiraya vererek geçimlerini sağlayabildiklerini belirten aile, oldukça bilindik bir sözü bize hatırlattı: "Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız."