Telefonla dolandırıcılık yöntemi günümüzde halen etkin bir şekilde kullanılmaya devam ederken dolandırıcılar, özellikle bu konudaki farkındalığı düşük olan yaşı yüksek bireylerde girişimlerini başarıyla tamamlayabiliyorlar. Öte yandan tele dolandırıcılık olarak adlandırılan bu yöntem, kişinin hayat tecrübesinden de bağımsız olarak gerçekleştirilebiliyor.
Daha önce 79 yaşındaki Prof. Dr. Ahmet Demirel’in 10 günde 10 milyon TL ve sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narlı’nın 500 milyon TL ve altınlarını kaptırdığını duymuştuk. Tele dolandırıcıların oltasına düşen son isimse eski Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu oldu. 82 yaşındaki eski bakan, kendisini arayan ve savcı gibi davranan dolandırıcılara bankadaki tüm birikimini kaptırdı.
Dolandırıcı, kendisini Başsavcı olarak tanıttı
Tansu Çiller’in Başbakanlığı döneminde İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı görevinde bulunan Azimet Köylüoğlu’na ulaşan dolandırıcı, kendisini Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Galip Öztürk olarak tanıttı. Dolandırıcı, Köylüoğlu’na parasının ve banka hesaplarının başkaları tarafından ele geçirilerek kullanıldığını öne sürdü.
Bunun ardından dolandırıcı, eski bakanın telefonundaki mobil bankacılık bilgilerini istedi. Bankalardan çekilecek paraların seri numaralarının alınacağını ve ‘dolandırıcıların’ bu şekilde bulunacağını bildiren dolandırıcı, Köylüoğlu’nun zararının tamamının da kamu tarafından karşılanacağını öne sürdü. Dolandırıcılar, Köylüoğlu’nu inandırmayı başardıktan sonra harekete geçti.
Paylaşılan bilgilere göre dolandırıcılar, Köylüoğlu’na 20 gün boyunca her saat başı onu arayacaklarını söyledi bu aramaları cevaplayarak ‘Alo’ demesini, ardından telefonu kapatmasını talep etti. 20 gün boyunca her saat başı polisleri aradığını düşünen Köylüoğlu da bunu gerçekleştirdi. Köylüoğlu, bankalardaki birikiminin yanı sıra az kalsın 15 milyon TL’lik evden de oluyordu.
Köylüoğlu’nun Sarıyer İstinye’de bulunan lüks bir sitede oğlunun üzerine kayıtlı evini de satmasını isteyen dolandırıcılar, aslında bunu da gerçekleştireceklerdi. Fakat vekalette sorun çıkmasıyla satış işlemi gerçekleşemedi. Sonrasında oğlunun yanına giden Köylüoğlu, dolandırıldığını anladı ve olayla ilgili şikâyette bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin çok yönlü soruşturma başlattı.
