Teknoloji çağındaki en önemli şey bilgidir ve bilgiyi elinde tutan kazanır. Bunun en somut örneği sosyal medya devi Facabook oldu. Şirketin sosyal medya mecrasını kullanan kişi sayısı artık Çin’in nüfusundan bile fazla.
Bireysel anlamda şöyle bir gerçek var: Facebook, sizin hakkınızda sizden çok daha fazlasını biliyor. Bu durum bütün aktif kullanıcılar için geçerli. Eğer bundan iki ay önce aynı kafeye 3 defa 2 gün ararlıklarla gittiyseniz, belki siz unutmuş olabilirsiniz. Ancak Facebook unutmuyor. Diğer taraftan sadece gezintileriniz değil, eğilimleriniz, düşünceleriniz, ideolojiniz, dini inancınız, her şey ama her şey dev bir veri yığınına kaydediliyor. Facebook da bu işten oldukça iyi paralar kazanıyor doğrusu.
İnsanlar hakkında bu kadar çok şey bilmenin de bir bedeli var. Eğer faaliyetlerinize devam etmek istiyorsanız, elinizdeki bilgileri üst düzey resmi otoritelerle paylaşmak zorundasınız.
2013 yılından bu yana hükümetlerin kullanıcı verilerine ilişkin taleplerini şeffaf bir şekilde dünya kamuoyuna açıklayan Facebook, bu yıl gelen talepler hakkında bir rapor sundu. Her ne kadar şeffaflık ilkesine dayalı olarak sunulsa da raporda hangi kullanıcı bilgilerinin hükümetler tarafından istendiği belirtilmiyor.
Raporda şöyle ilginç bir nokta var: 2017 yılında, 2016’ya kıyasla kullanıcı verisi talebi, %33 artmış durumda. Diğer taraftan yılın ilk 6 ayında yapılan istekler, yılın sonunda %23 oranında artmış durumda. Yani bir takım olaylar hükümetleri harekete geçirmiş olacak ki, kullanıcı bilgilerine erişim izni istemişler. Gelinen son durumda ise, hükümetler tarafından yapılan resmi başvuru sayısına 78.890’a ulaşması oldu.
Kullanıcı verilerine yönelik ilgi, hükümetler cephesinde neden artmış olabilir?
Öncelikle hükümetler, kendi insanları üzerinden kar gütmedikleri ya da doğrudan ticari bir ilişkide bulunmadıkları için bu bilgileri ne yapacaklarını düşünebilirsiniz. 2016 yılındaki ABD başkanlık seçimleriyle ortaya atılan iddialar, Facebook aracılığıyla “ideolojik pazarlama” denilen yeni bir kavram ortaya attı.
İnsanların fikir ve düşüncelerini etkilemek için önce onları tam anlamıyla tanımaya ihtiyacınız var. Bu konuda sosyal medya şirketleri en büyük silahlardan birisi.
